19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/11066 Karar No: 2016/920 Karar Tarihi: 01.02.2016
5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/11066 Esas 2016/920 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, abonelik sözleşmesi ile teslim alınan yayın kartı vasıtasıyla, işyerinde yayınlarını gösterime sunduğu iddiasıyla sanık hakkında açılan davada, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi ve suç tarihinin yanlış yazılması sebebiyle kararın bozulması gerektiğini belirtti. Ayrıca, mahkemece, katılanın dosyaya yansıyan maddi bir zararının bulunmamasına rağmen, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı yönünde karar verilmesinin de kanuna aykırı olduğu vurgulandı. Kararda, CMK'nın 231/5. maddesi ve 231/6-c maddesi incelenerek, suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılabileceği belirtildi. Ayrıca, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerektiği vurgulandı.
19. Ceza Dairesi 2015/11066 E. , 2016/920 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, 1- Konutta kullanılmak üzere abonelik sözleşmesi ile teslim alınan yayın kartı vasıtasıyla, ... İletişim Hizmetleri A.Ş. ile yapılan sözleşmeye aykırı olarak sanığın işyerinde ... yayınlarını gösterime sunduğu iddiasıyla açılan davada eylemin hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu ve suçun yasal unsurların oluşmadığı gözetilmeden beraati yerine, yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkûmiyetine karar verilmesi, 2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 26/09/2009 olarak gösterilmesi gerekirken 26/08/2009 olarak yazılması, Kabule göre de; 3- 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanun"un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir. Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Somut olayda, katılanın dosyaya yansıyan maddi bir zararının bulunmadığı gözetilmeden, mahkemece zarar giderilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 01/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.