Esas No: 2021/10782
Karar No: 2022/3185
Karar Tarihi: 23.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10782 Esas 2022/3185 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/10782 E. , 2022/3185 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonucunda Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen başvurunun kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince verilen 19/09/2019 tarih 2019/İHK-12185 karar sayılı itirazın reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili sigorta tahkim komisyonu başvurusunda; 01/07/2015 tarihinde davacı idaresindeki araç ile davalıya trafik sigortalı aracın karıştığı çift taraflı kazada davacının yaralanarak malul kaldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 50,00 TL geçici işgörezmezlik tazminatı ve 50,00 TL sürekli işgöremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, maluliyete itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık hakem heyetince tüm dosya kapsamına göre; başvurunun kısmen kabulü ile 107.428,66 TL sürekli işgöremezlik tazminatının 15/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziile birlikte davalıdan tahsiline, geçici işgöremezlik tazminatının reddine karar verilmiş; karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine itiraz hakem heyetince; davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; itiraz hakem heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, itiraz hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, sürekli işgücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak KATÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 09/11/2018 tarihli rapor İtiraz Hakem Heyeti tarafından benimsenmiş olup bu raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti %13 olarak belirlenmiştir. Ne var ki, anılan bu raporda kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak maluliyet değerlendirmesinin yapılmadığı, rapor tanziminde 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirleme yapılmadığı görülmektedir. Anılan rapor, kaza tarihinde geçerli yönetmelik hükümlerine uygun olmadığı gibi dosya kapsamındaki talep dilekçesine ekli tedavi evrakı tarihi de okunaksız olmakla maluliyet ile maddi hasarlı kaza tespit tutanağı tutulan 01/07/2015 tarihli kaza arasındaki illiyeti de açıklanamamakla hükme esas almaya elverişli olmadığından, maluliyetin belirlenmesi konusunda yapılan araştırma yetersizdir.
Bu durumda İtiraz Hakem heyeti tarafından; kazayla ilgili eksik kalan tüm tedavi evrakları (dava dilekçesi ekindeki tarihi okunaksız epikriz sureti de dahil olmak üzere) davacı tarafa sorularak temin edildikten sonra, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ölçülerine göre, Adli Tıp Kurumundan veya en yakın üniversite hastanesi Adli Tıp Anabilim dalı başkanlığınından davacının çalışma gücü kaybı olup olmadığı ve varsa oranı ile kaza ile illiyetli olup olmadığı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.