10. Hukuk Dairesi 2016/14120 E. , 2016/11674 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, tüm taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davada, kazazede ........, 03.06.2008 tarihinde ...’nin maliki olduğu binaya ait çatı katının onarım işinde çalışırken çatıdan düşmek suretiyle iş göremez duruma geldiği ve Kurumca oluşan zararın 506 sayılı Kanun’un .... Ve 26. Maddelerine istinaden davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği, dosya içinde alınan bilirkişi raporunda, davalı ...’e %70, işçiye % 30, davalı ...’ye kusur verilmediği, Mahkemece ise, davalılar arasında alt-üst işveren ilişkisi olduğu kabul edilmek suretiyle her iki davalıyı sorumlu tutmak suretiyle işe giriş bildirgesinin de verilmediği gözetilerek % 85 kusur oranı karşılığında hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır.
...-Olay tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Kanunun 87. maddesi hükmüne göre alt işveren, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentisinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran .... kişidir.
Asıl işveren alt işveren ilişkisinin varlığı için, öncelikle, işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.
İşin belirli bir bölümünde değil de tamamının bir bütün halinde ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir.
Alt işveren sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise, asıl işverenden istenilen işin, asıl iş, ya da, işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.
...-Kusur raporlarının, 506 sayılı Yasanın 26, 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün ... vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
...-506 sayılı Yasa"nın .... maddesi - (Değişik: 25.08.1999 - 4447 / ... md. Y.T. 08.09.1999) ""İşveren çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce örneği Kurumca hazırlanacak işe giriş bildirgeleriyle Kuruma doğrudan bildirmekle veya bu belgeleri iadeli-taahhütlü olarak göndermekle yükümlüdür. İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak kimseler için işe başlatıldığı gün Kuruma veya iadeli-taahhütlü olarak postaya verilen işe giriş bildirgeleri ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe alınan işçiler için en geç bir ay içinde Kuruma verilen veya iadeli-taahhütlü olarak gönderilen işe giriş bildirgeleri de süresi içinde verilmiş sayılır.
(Ek:....07.1999-4410/... md.) ......sigortalı olarak yurtdışı göreve atanan personeli için işe giriş bildirgeleri ise, Kuruma en geç üç ay içinde gönderilir."" düzenlemesini öngörmektedir.
Anılan yasanın .... maddesine göre ise .... maddede öngörülen işe giriş bildirgesini süresinde Kuruma intikal ettirmeyen işverenler hakkında 26. maddede öngörülen sorumluluk halleri aranmaksızın, zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle Kurum tarafından bağlanan gelir ve harcamanın işverenden tahsil edileceğini düzenlemiştir. Yani, davalı işverenin 506 sayılı Kanunun 25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı Kanunun .... maddesiyle değiştirilen ve 08.09.1999 tarihinden itibaren yürürlüğe giren ... ve ....maddesi hükmüne göre rücu alacağından sorumluluğu için; işe giriş bildirgesinin sigortalının, işe başlatılmasından önce verilmemiş olması ve zararlandırıcı sigorta olayının da işe giriş bildirgesinin kuruma verilmesinden önce meydana gelmesi gerekir.
Yukarıdaki açıklamalar gözetildiğinde mahkemece yapılacak iş, sigortalı Ferit Kement’in de beyanı alınmak suretiyle, davalılar arasında kazanın gerçekleştiği işe ilişkin sözleşme var ise getirtip, anılan düzenlemeler kapsamında aralarındaki hukuki ilişkiyi belirlemek, olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden uygun bir kusur raporu aldırılmak ve inceleme konusu davada, 506 sayılı Yasa"nın .... ve .... maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığı; sigortalının özlük dosyası (hizmet cetveli ile birlikte) celbedilip dosyadaki mevcut delillerle birlikte değerlendirilmek suretiyle, yapılan işin inşaat işi olduğunun kabulüyle somut olayda 4447 sayılı Yasa ile değişik 506 sayılı Yasa"nın .... ve .... madde koşullarının varlığı araştırılıp irdelenerek, varılacak sonuca göre, karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, tüm taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 26.09.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.