Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1146
Karar No: 2014/4978
Karar Tarihi: 14.04.2014

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/1146 Esas 2014/4978 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2014/1146 E.  ,  2014/4978 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.07.2010 gününde verilen dilekçe ile muarazanın ve müdahalenin önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Davacı köy, kendi idari sınırları içerisinde kalan ve Orman İşletme Müdürlüğü’nün köy halkına bıraktığı orman kesim alanına davalı köyün sınır uyuşmazlığı yaratarak oluşturduğu haksız elatmanın idari sınır belirlenmesi suretiyle giderilmesini istemiştir.
    Davalı köy tüzel kişiliği, üzerinde çekişme yaratılan taşınmazın kendi köyleri sınırları içerisinde bulunduğunu, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davaya konu taşınmazın davalı köyün idari sınırları içinde kaldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi hükmüne göre "Özel kanunları gereğince köy ve belediye veya diğer mülki idare sınırlarında yapılacak değişiklikler, mera, yaylak ve kışlaklara ilişkin tahsis kararlarını etkilemez." Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de yararlanma hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder.
    Davacı köy dava dilekçesinde dava konusu yerin sınır uyuşmazlığı nedeniyle kullanımı hususunda anlaşmazlığın olduğunu, davalı köyün kendilerine ait olan orman kesim alanından ağaç kestiğini ileri sürerek müşterek sınırın taraf köylere ait sınırnamelere göre tespitini ve elatmanın önlenmesini istemiştir. Bu bakımdan taraf köylerin arasındaki çekişme idari sınır nazara alınmadan giderilmelidir.
    6831 sayılı Orman Kanununun 37. maddesi hükmü de “Devlet ormanlarından çıkarılacak, tomruk, tel direk, maden direk, sanayi odunu, kağıtlık odun, lif-yonga odunu, sırık, çubuk, yakacak odun, reçine, sığla yağı, çıra ve şimşir gibi yıllık üretim programına alınmış orman ürünlerinin dışındaki her nevi orman ürün ve artıklarını tayin olunacak mıntıka ve süreler içinde toplayıp çıkarmaları için öncelik sırasına göre 40. maddede belirlenen orman köylerini kalkındırma kooperatiflerine veya işyerindeki veya civarındaki köylülere ilanen duyurulmak suretiyle ve tarife bedelini ödemeleri şartıyla izin verilir. Bu yerlerdeki halkın veya kooperatiflerin bu işe istekli olmadıklarının veya iş güçlerinin yeterli bulunmamasının tespit ve tevsiki halinde bu ürün ve artıkların diğer isteklilerce toplanıp çıkarılmasına aynı şartlarla izin verilebilir veya orman idaresince istihsal olunup satılabilir…” şeklindedir. Aynı yasanın 40. maddesi de “Devlet ormanlarında ağaçlama, bakım, imar, yol yapımı, kesme, toplama, taşıma, imal gibi orman işleri; işyerinin ve işyerinde çalışacakların hangi mülki hudut ve orman teşkilatı hudutları içersinde kaldığına bakılmaksızın, öncelikle işyerinde veya civarındaki orman köylerini kalkındırma kooperatiflerine ve işyerindeki köylülere veya işyeri civarındaki orman işlerinde çalışan köylülere, işyerine olan mesafeleri ile iş güçleri dikkate alınarak gördürülür. Yapılacak işe yukarıda belirtilen kooperatiflerin ve köylülerin iş güçlerinin yeterli bulunmaması veya işe ehil olmamaları veya aşırı fiyat istemeleri veya işin dağıtımı veya yapılması ile ilgili konularda çözülmesi mümkün olmayan ihtilaflar çıkarmaları gibi hallerde bu gibi işler işyerine civar olmayan orman köylerini kalkındırma kooperatiflerine veya köylülere yaptırılabileceği gibi taahhüt yolu ile de yaptırılabilir...” hükmünü taşımaktadır. Yasanın yukarıya alınan her iki hükmü birlikte değerlendirildiğinde 6831 sayılı Orman Kanunu hükümleri uyarınca yaptırılacak üretim ve nakliyat sahasının hangi köyün mülki hudutları dahilinde kaldığının önemi bulunmamaktadır.
    Diğer taraftan kanun koyucu üretim faaliyetlerinde üretim sahasında veya civarındaki orman köyleri kalkındırma kooperatiflerine, ardından o sahadaki köylülere veya işyeri civarındaki orman işlerinde çalışan köylülere öncelik tanımıştır. Fakat üretim sahalarındaki işlerin kime verileceği yetkisi ise kanuna göre uygulamayı yapacak Orman İşletme Müdürlüğünündür. Başka bir anlatımla, bu gibi davalarda Orman İşletme Müdürlüğünün yaptığı tercih önem kazanmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta, bilirkişi raporları ile çekişmeli alanın devlet ormanı olduğu saptanmıştır. Tüm çekişme orman vasıflı bu alandan hangi köyün yararlanacağı noktasındadır. 6831 sayılı Orman Kanununun 37. ve 40. maddeleri hükümleri birlikte değerlendirildiğinde bu tür faaliyetlerin ancak orman işletme müdürlüklerinin izni ile gerçekleştirilebileceği görülmektedir. Kısaca, Devlet ormanı içinde bulunan bu gibi yerler üzerinde taraf köylerden birinin üstün hakkı
    olmayıp orman kesim alanlarından orman idaresinin orman izni ile yararlanmaları mümkündür. Hal böyle olunca davanın belirtilen sebeplerle reddi gerekirken, değişik bazı gerekçelerle reddedilmiş olması doğru görülmemiş ise de davanın reddi sonucu bakımından yerindedir.
    Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine ve özellikle yukarıda yazılan gerekçelere göre sonucu bakımından doğru hükmün HUMK’nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi DEĞİŞTİRİLEREK DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesin, 14.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi