Esas No: 2022/1806
Karar No: 2022/4123
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2022/1806 Esas 2022/4123 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, hırsızlık suçu nedeniyle mahkum edilmiştir. Sanığın temyiz istemi hırsızlık suçuna ilişkin olduğu belirlenmiştir. Ancak, yapılan incelemede sanığın pişman olduğunu belirtmesine rağmen hiçbir ceza indirimine yönelik bir uygulama yapılmadığı ve verilen cezanın çok olduğu görülmüştür. Ayrıca, duruşmada Cumhuriyet savcısı veya kanunen mutlaka hazır bulunması gereken kişilerin yokluğunda yapılan yargılama hukuka aykırıdır. Bu nedenle, savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle karar bozulmuştur. Sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 288. maddesi: Temyiz, hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.
- 5271 sayılı CMK'nın 294. maddesi: Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.
- 5271 sayılı CMK'nın 289/1-e. maddesi: Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken kişilerin yokluğunda duruşma yapılmasının \"hukuka kesin aykırılık halleri\" arasında olduğunu düzenler.
- 5237 sayılı TCK'nın 142. maddesi: Hırsızlık suçunu düzenler.
- 5237 sayılı TCK'nın
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın 25/07/2018 tarihli temyiz isteminin sadece hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'' ve aynı Kanun'un 294. maddesinin ise; ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanığın temyiz isteminin, pişman olduğunu belirtmesine rağmen hiçbir ceza indiriminin yapılmadığı, verilen cezanın çok olduğuna ilişkin olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
CMK'nın 289/1-e. maddesinde, Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken kişilerin yokluğunda duruşma yapılmasının “hukuka kesin aykırılık halleri” arasında düzenlendiği; somut olaya bakıldığında; 5237 sayılı TCK'nın 142. maddesinde 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile yapılan ve 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, sanığa yüklenen TCK'nın 142/2-h, 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla olması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/10/2021 tarihli, 2021/35 E., 2021/473 K. sayılı kararı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanun’un 188/1. ve 289/1-e. maddelerine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 304/2-a. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 09/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.