MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Genel güvenliği kasten tehlikeye sokacak şekilde silahla ateş etme
HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere

Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Oluşa, tüm dosya kapsamına göre, soruşturma aşamasında sanığı olay yerinde kaçarken dairesine ait görüntülü diyafondan gördüğünü söyleyen tanık ..."in dinlenerek, ayrıca ifadesinde belirttiği şekilde sanığın teşhis edilebilmesinin mümkün olup olmadığının tespiti bakımından uygulamalı keşif yapıldıktan sonra evine gelerek, kapı zilini çalan sanığın mağdurun kapıyı açmaması üzerine, yanında getirdiği silahla mağduru korkutmak amacıyla apartman içinde ateş etme eyleminin TCK.nun 106/2-a maddesine uyan silahla tehdit suçunu oluşturup oluşturmayacağı da tartışılmadan, yazılı biçimde genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan hüküm kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
a) Sanık hakkında TCK.nun 58. maddesi gereği hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesine karşın sanığa ait adli sicil kaydı ve tekerrüre esas kabul edilen ilamın denetime imkan verecek şekilde dosya arasına alınmamış olması ve sanık hakkında hangi ilamın tekerrüre esas alındığının kararda gösterilmemesi,
b) 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının; Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı gözetilerek yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321 ve 326/son maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.