16. Hukuk Dairesi 2016/18157 E. , 2020/936 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi Çavuşlu Köyü çalışma alanında bulunan ve 1966 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (a) harfi ile gösterilen 29.104,70 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak TMK 713/1 maddesi gereğince açılmış olup, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. TMK 713/3 maddedeki düzenlemeye göre bu nitelikteki davalarda Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliklerinin davada taraf olması zorunludur. Somut olayda dava Hazine yanında ilgili tüzel kişilik olarak ..."na yönelterek açılmış ise de, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa gereğince ... Büyükşehir Belediyesi de ilgili tüzel kişilik konumuna geldiği halde bu husus gözden kaçırılmıştır. Öte yandan mahkemece, fen bilirkişi raporunda (a) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde, davacı taraf yararına imar-ihya ve zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, hükme dayanak yapılan jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmaz bölümlerinde imar-ihya çalışmasının tamamlanıp tamamlanmadığı açıklanmadığı gibi, ziraat bilirkişi raporunda da taşınmazın zemininde imar-ihya çalışması yapılıp yapılmadığının belirlenmemiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taraf teşkili tam olarak sağlanmaksızın ve eksik araştırma incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması mümkün bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, davacıya davasını ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"na da yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkili bu şekilde tamamlandıktan sonra, çekişmeli taşınmaz bölümünün uygulama ve nazım imar planı kapsamında kalıp kalmadığı, kalmakta ise hangi tarihte imar planı kapsamına alındığı ve imar planının onaylanma tarihi ilgili ilçe ve büyükşehir belediye başkanlıklarından sorularak çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölüme ilişkin onaylı imar planı örneği dosyaya getirtilmeli; dava tarihinden veya çekişmeli taşınmaz imar planı kapsamında kalıyor ise imar planına alındığı tarihten 15-20-25 yıl öncesine ait farklı tarihlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı ile aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları temin edilmeli ve akabinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile bir fen bilirkişisi, bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ile üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, nizalı taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğu, taşınmazın ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihya çalışmalarına ne zaman başlanıldığı ve bu çalışmaların ne zaman tamamlandığı, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla, kim tarafından ve ne şekilde sürdürüldüğü hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki oluştuğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, evveliyatı itibariyle mera, yaylak, otlak, harman yeri gibi kamu orta mallarından olup olmadığını, imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığını, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü ve çekişmeli taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, bilimsel esaslara ve somut verilerek dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmaz bölümünün hava fotoğraflarının çekildiği tarihlerdeki niteliğini, kullanım durumunu, tarımsal faaliyet yapılıp yapılmadığını, imar-ihya çalışması bulunmakta ise bu çalışmanın tamamlanıp tamamlanmadığını açıklayan rapor düzenlettirilmeli, sunulan raporda çekişmeli taşınmazın memleket haritası ve uydu fotoğrafları üzerindeki konumunun gösterilmesi istenilmeli, fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki aldırılmalı; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, teknik raporlar ile varsa komşu parsel tutanakları ve dayanak kayıtlarıyla denetlenmeli; imar-ihya çalışmalarının tamamlandığı tarihten dava tarihine veya çekişmeli taşınmaz imar planı kapsamında kalmakta ise imar planının onaylandığı tarihe kadar davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddelerindeki imar-ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği duraksamasız şekilde saptanmalı, TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ilanlar yöntemine uygun bir biçimde yapılmalı, ilanın yapıldığı ilan tutanakları dosya arasına konulmalı, yasal 3 aylık sürenin dolması beklenilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller değerlendirilerek sonucuna bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."na iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,04.03.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.