15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/19794 Karar No: 2017/14923 Karar Tarihi: 13.06.2017
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/19794 Esas 2017/14923 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, dolandırıcılık suçundan 5237 Sayılı TCK'nın 157/1, 52 ve 53 maddeleri uyarınca mahkum edildi. Ancak sanık müdafii hükmü temyiz etti ve yapılan incelemede, sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğu anlaşıldı. Bu nedenle temyiz talebi reddedilmedi ancak hüküm, 6763 sayılı Kanun'la değiştirilerek 5237 sayılı TCK'nın 158/1.maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık fiili nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği belirtildi. Kararda geçen kanun maddeleri 5237 Sayılı TCK'nın 157/1, 52, 53 ve 158/1(L) maddeleri ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2, 32/2 ve 35. maddeleridir.
15. Ceza Dairesi 2017/19794 E. , 2017/14923 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Sanık hakkında ; 5237 Sayılı TCK" nın 157/1, 52, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın yokluğunda verilen hükmün, sorgusunda bildirdiği bilinen ve daha önceden tebligat yapılmamış en son adresine tebliğe çıkartıldığı, tebliğ yapılmaması üzerine, çalıştığını belirttiği adreste bulunan işyeri görevlisine 19/02/2015 tarihinde tebliğ yapıldığı ve sonrasında tayin edilen müdafiinin 27/02/2015 tarihinde hükmü temyiz ettiği anlaşılmış olup, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesine göre bilinen en son adreste tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde yer alan adresi araştırılarak buraya tebligat yapılması, bunun da bulunmaması halinde, kendisine daha önce kanuni usullere göre tebligat yapılmış olması şartı ile aynı adrese anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat yapılması, daha önce kendisine tebligat yapılan adresin de olmaması halinde ise, adres araştırması ile yeni adres tespitine çalışılıp, bulunamaması halinde ilanen tebligat yapılması gerektiği, en son bilinen adresine çıkartılan tebligatın iadesi üzerine, mernis adresi bulunup bulunmadığı hususunda bir araştırma yapılmadan, daha önceki beyanlarına göre belirttiği işyerine yapılan tebliğin hukuki geçerliliğinin bulunmadığı, aynı yasanın 32/2 maddesi gereğince usulsüz tebliğ halinde, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi kabul edilmesi gerektiği, bu bilgiler ışığında sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, sanık müdafiinin 27/02/2015 tarihinde yaptığı temyiz başvurusunun öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilip tebliğnamedeki süre bakımından temyiz talebinin reddine dair görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede, 29/05/2013 tarihli iddianamede, sanığın kendisini emniyet mensubu olarak tanıtarak katılanı dolandırdığının iddia edilmesi karşısında; eyleminin hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 14.maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1.maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık fiiline ilişkin delillerin takdiri ve değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 13/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.