7. Ceza Dairesi 2013/12320 E. , 2014/21634 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mali hakların ihlali suçları
HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık ... hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın tebliğnamesinde zamanaşımından düşme kararı verilmesi yönünde görüş belirtilmiş ise de; gıyabında verilen kararın usulüne uygun tebliğine rağmen temyiz istemi bulunmadığından bu sanığın kapsam dışı bırakılmasına üye ..."ün karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verilerek yapılan incelemede;
Suç tarihi itibariyle temyiz inceleme gününde suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nun 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen zamanaşımı gerçekleşmiş bulunduğundan hükmün bu nedenden dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, anılan maddeler gereğince sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ORTADAN KALDIRILMASINA, 08.12.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.
EK GEREKÇE
Sanık ...’ın gıyabında verilen kararın usulüne uygun tebliğine rağmen temyiz istemi bulunmadığından temyiz incelemesinin kapsamı dışında bırakılmasına karar verilmiş ise de;
Sanığın gıyabında verilen kararın tebligatının usulsüz olduğu gerekçesiyle Dairemizce iki kez tevdii kararı verildiği, en son verilen tevdii kararımız uyarınca sanık ...’ın mernis adresi esas alınarak usulüne uygun olarak tebliğ yapılmasının istendiği, bu kararımız üzerine mahkemece tespit edilen mernis adresine çıkartılan tebliğ zarfının üzerine "mernis adresi " şerhi yazılmak suretiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre gerekçeli kararın tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
6099 sayılı Kanunun 3. maddesiyle 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine eklenen 2.fıkraya göre; gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. İlk olarak dosya kapsamında sanığın bildirdiği adrese tebligat çıkarılacak ve tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, sanığın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre çıkarılacaktır.
Hem yasa metninde, hem yasanın uygulanmasını gösteren yönetmelikte ve hem de madde gerekçesinde sanığın sadece adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adres olarak tespit edilmesi halinde doğrudan doğruya TK 21/2"ye göre tebligat yapılacağı açıklamasına yer verilmemiş, bilakis bildirilen adrese tebligat yapılamaması halinde 21/2"ye göre tebligat yapılacağı önemle vurgulanmıştır. Adrese dayalı kayıt sistemindeki adres, tebligat yapılamayacağı açıkça anlaşılan bir adres olmadığı için, öncelikle, mernis adresine normal bir tebligat çıkartılarak Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği"nin 30.maddesinde sanık lehine olan araştırmaların yapılarak tebligatın sanığa ulaşması ve bilgilendirme işleminin yerine getirilmesi gerekir.
Ayrıca Tebligat Yönetmeliği"nin 79. maddesinde; 7201 sayılı Kanunun 21/2. maddesine göre çıkarılacak tebligatların açık mavi renkli zarflarla yapılacağının belirtilmesi bu usulün hemen başvurulacak bir yol olmadığı, istisna olarak ve belirli şartların oluşması halinde başvurulacak bir tebligat şekli olduğunu da göstermektedir.
Dava konusu olayda; tevdii kararımız üzerine mahkemece tespit edilen mernis adresine çıkartılan tebliğ zarfının üzerinde "mernis adresi" şerhi yazılmak suretiyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre evrak mahalle muhtarına verilmek suretiyle gerekçeli kararın tebliğ edildiği görülmüştür.
Bu durumda, yukarıda açıklanan ilke ve kurallara aykırı olarak 7201 sayılı Kanunun 10/2. maddesi göz ardı edilmek suretiyle sanık adına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya 7201 sayılı Kanunun 21/2. maddesine göre gönderilen tebligat usulsüz olduğundan sanık ... hakkında yeniden gerekçeli kararın tebliğ edilmesi için tevdii kararı verilmesi gerektiği görüşüyle sayın çoğunluğun kararına belirtmiş olduğum ek gerekçeyle katılmıyorum.