
Esas No: 2014/10258
Karar No: 2015/4324
Karar Tarihi: 09.03.2015
Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/10258 Esas 2015/4324 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62, 50/1-a, 52/2-4, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılma isteminde bulunmasına rağmen, bu konuda herhangi bir karar verilmeyen şikayetçinin, CMK"nın 260. maddesi uyarınca katılma istemi hakkında karar verilmeyenler sıfatıyla hükmü temyiz hakkının bulunduğu, çocuğunun ölmesi nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini devam ettiren şikayetçinin CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede:
Sanık hakkında CMK"nın 231/5. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”na ilişkin hükmün uygulanması konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş ise de, dosya kapsamına göre, katılanın sanığa yönelik şikayetinin devam etmesi ve zararının giderilmemesi karşısında, CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (c) bendinde düzenlenen zarar koşulunun gerçekleşmemesinden dolayı sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği anlaşıldığından, bu husus bozma sebebi sayılmamış, dosyada mevcut sürücü belgesi ceza detayları başlıklı belge içeriğine göre, yasal hız sınırını aşmasından dolayı hakkında çok sayıda trafik cezası uygulanan ve bir kişinin ölümüyle sonuçlanan kazada süratli olması nedeniyle tali kusurlu olduğu tespit edilen sanığın sürücü belgesinin 1 yıl 8 ay süreyle geri alınmış olmasının, TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı, adalet ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki, sanık hakkında alt sınır aşılarak TCK"nın 53/6. maddesinin uygulanmış olmasından dolayı bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, katılan vekilinin kusur durumuna, bilinçli taksir hükmünün uygulanmamasına, hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmiş olmasına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, uygulanan kanun maddesinin, “TCK"nın 50/4. maddesi atfıyla aynı Kanun"un 50/1-a maddesi” yerine, sadece “TCK"nın 50/1-a maddesi” olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/6. ve adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddelerine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 4 numaralı paragrafındaki “sanığa verilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK 50/1-a” ibaresinin, “sanığa hükmedilen uzun süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK"nın 50/4. maddesi atfıyla aynı Kanun"un 50/1-a” şeklinde değiştirilmesi, aynı paragraftaki, “20 TL kabul edilerek,” ibaresinden sonra gelmek üzere hükme “605 gün karşılığı” ibaresinin ilave edilmesi suretiyle, eleştirilen husus dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.