10. Hukuk Dairesi 2016/13321 E. , 2016/11640 K.
"İçtihat Metni"
... ile 1-... 2-... Güvenlik Kurumu adına Av. ... arasındaki dava hakkında ... 22. İş Mahkemesince verilen 07.05.2015 gün 2014/753 E–2015/370 K sayılı hükmün, Dairemizin 17.11.2015 tarih ve 2015/20836 E–2015/19817 K sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir. Bozma sonrası, Mahkemenin verdiği 12.04.2016 gün ve 2015/744 E – 2016/207 K sayılı karar ile önceki kararında 6100 sayılı HMK’nın 373/(5). maddesi uyarınca direndiği anlaşılmış olmakla ve direnme üzerine yapılacak işlemlerin neler olduğu 6100 sayılı HMK’nın 373. maddesinin (5). fıkrasında; “İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır. (6.) fıkrasında da; “(6) Hukuk Genel Kurulunun verdiği karara uymak zorunludur.” şeklinde ifade edilmiş olmakla birlikte 5 Temmuz 2012 gün ve 28344 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 40. maddesi ile 5521 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddedeki; “Bölge adliye mahkemelerinin, 5235 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, Yargıtayın bozma kararlarına karşı verilen direnme kararının temyizi halinde dava dosyası, önce kararı veren daireye gönderilir. Direnme kararları daireler tarafından öncelikle incelenir. Kararı veren daire, direnmeyi yerinde görürse kararı düzeltir; yerinde görmezse talebi on gün içinde Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna iletir.” şeklindeki düzenleme karşısında, direnme kararının süresi içinde temyizen incelenmesi davalı kurum avukatınca talep edilmesi üzerine Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin 10.05.1985 olduğunun tespiti ile davalı işveren yanında 3 ay süre ile çalıştığının tespiti istemine ilişkin olup, Mahkemece; 1-Davacının Davalı ... aleyhine açtığı davanın atiye terk edilmesi nedeniyle bu konuda esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davacının ...’ya yönelik davasının kabulü ile davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 10.05.1985 olduğunun tespitine” dair verilen hükmün Dairemizce; “...11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64"üncü maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7"inci maddesinin üçüncü fıkra olarak “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı ... ve ... Sigortası Kanunu
./...
ile diğer ... güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce ... Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” hükmü eklenmiştir.
Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/2. fıkrasında “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde düzenlenme gözetildiğinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun"u dışındaki kanunlar ile de dava şartı düzenlenebileceği anlaşılmaktadır.
HMK.’nun 115/2. maddesine göre ise “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder”.
Yasal düzenlemeler uyarınca eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hâkim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.
Eldeki dava 16.12.2014 tarihinde, 6552 sayılı Kanunun yürürlük tarihinde açılmıştır. Davacı, sigorta başlangıcının 10.05.1985 olarak kabul edilmesi gerektiğinin tespitini istemiştir. Mahkemece, davanın esasına girilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine 3. fıkra olarak eklenen düzenleme gereği, dava açılmadan önce ... Güvenlik Kurumuna müracaatın olması ve Kurumca müracaata konu istemin zımnen ya da açıkça reddedilmesi gerektiği dava şartı olarak düzenlenmiş olup, somut davada, davacı tarafından 5521 sayılı Kanunun 7/3 maddesine uygun bir şekilde, davaya konu istem hakkında, ... Güvenlik Kurumuna müracaat ve Kurum tarafından bu müracaata konu istemin reddine ilişkin bir işlem veya eylem bulunmadığı görülmekle, mahkemece, 6552 sayılı Kanunun 29"üncü maddesi ile 3201 sayılı Kanunun 5. maddesinin son fıkrasına eklenen değişiklik dikkate alınarak, davacı tarafa 6100 sayılı HMK."nun 115/2. maddesi uyarınca, 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine üçüncü fıkra olarak eklenenen düzenleme doğrultusunda, davaya konu istemi hakkında ... Güvenlik Kurumuna müracaat etmesi ve bu müracaat hakkında anılan yasal düzenleme uyarınca Kurumun red iradesini gösterir
../...
işlem veya eyleminin olduğunun belgelenmesi için kesin süre ihtaratlı önel verilmeli, bu süre içerisinde dava şartı eksikliğinin tamamlanmaması halinde, dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmeli, Kuruma müracaat ve müracaatın reddine dair Kurum işlem veya eylemine ilişkin dava şartının tamamlanması halinde ise davanın esasına girilerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.” gerekçesiyle bozulduğu, Mahkemece, direnme kararı verildiği, dosya içerisindeki belgelerden davacının dava açılmadan önce, 24.10.2014 tarihli dilekçesi ile davalı kuruma müracaatının olduğu anlaşımakla, Dairemizin 17.11.2015 tarih ve 2015/20836 E.–2015/19817 K. sayılı ilamının ortadan kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır.
O hâlde, Dairemizin bozma ilamı kaldırılarak Mahkemenin direnme hükmü onanmalıdır.
SONUÇ: 1-Mahkemece verilen direnme hükmünün açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğu anlaşıldığından, Dairemizin, Mahkemenin anılan kararının bozulmasına ilişkin 17.11.2015 tarih ve 2015/20836 E.–2015/19817 K. sayılı ilamının KALDIRILMASINA;
2-Hükmün esasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 26.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.