9. Hukuk Dairesi 2015/16826 E. , 2015/22917 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile diğer işçilik alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın görevsizlik yönünden reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı işyerinde Haziran 1983 - Haziran 2012 tarihleri arasında işyeri hekimi sıfatıyla çalıştığını, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve diğer işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasında iş sözleşmesinin mevcut olmadığını, bu nedenle iş mahkemelerinin görevli olmadığını, davacının taleplerin dayanaksız olduğunu savunarak davanın görev, husumet, zamanaşımı ve esas yönünden reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, taraflar arasında işçi - işveren ilişkisinin bulunmadığı, somut olayda hizmet sözleşmesinin unsurlarının yer almadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
İşyeri hekimi olarak çalışan davacı ile işveren arasında, davaya konu işçilik alacaklarına hak kazanma konusu ile ilgili uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşyeri hekimliği 4857 sayılı İş Kanunu"nun 81. maddesinde düzenlenmiştir. İşyeri hekimi çalıştırma zorunluluğunun doğması için işyerinde sürekli olarak elli veya daha fazla işçi çalıştırılması gerekir. İşveren, çalışan işçi sayısı ve işin tehlike derecesine göre bir veya daha fazla işyeri hekimi çalıştırmak ve bir işyeri sağlık birimi oluşturmakla yükümlüdür.
İşyeri hekimleri, Sosyal Güvenlik Kurumunca üstlenilmiş olan tedavi hizmetleri dışında kalan koruyucu sağlık hizmetleri ile iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması, ilk yardım ve acil tedavi hizmetlerini yürütürler.
İşyeri hekimleri İş Kanununa tabi işçi olarak istihdam edilirler. Uygulamada genellikle kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalıştırma yoluna gidilmektedir. Çalışma koşulları ve ücret taraflarca serbestçe belirlenebilir. Ancak, uygulamada .........nin hazırladığı tip sözleşmelerin yapıldığı görülmektedir. .........nin işyeri hekimleri ile işveren arasında yapılacak olan iş sözleşmelerinde ücreti belirleme yetkisi bulunmamaktadır. Bununla birlikte, iş sözleşmesinde anılan birliğin periyodik olarak açıkladığı ücretlerin ödeneceği şeklinde açık bir kurala yer verilmesi halinde, söz konusu düzenleme taraflar için bağlayıcıdır.
İşyeri hekimliği görevlerinin sürekli olması ve işveren yönünden ise, elli işçi sayısının aşılması durumunda, sürekli bir yükümlülüğün bulunması sebebiyle, işyeri hekimi ile yapılan sözleşme belirsiz süreli sayılmalıdır (Yargıtay 9.HD. 11.3.2009 gün 2007/38580 E, 2009/6613 K.).
4857 sayılı Kanun"un 5763 sayılı Kanun"la değişik 81. maddesinin ikinci fıkrasında, işverenin işyeri sağlık birimi oluşturmak ve işyeri hekimi çalıştırmakla ilgili yükümlülüğünün, hizmet alımı yoluyla da yerine getirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda; davacı 1983-2012 yılları arasında 4857 sayılı İş Kanununun 81.maddesinin 5538 sayılı yasa ile değişikliğinden önce işyeri hekimi olarak çalışmıştır. Davacı bu döneme ilişkin işçilik alacağı talep etmiştir. Taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunmaktadır. Mahkemece uyuşmazlığın esasına girilmesi gerekirken Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.