11. Ceza Dairesi 2018/1705 E. , 2020/3292 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;
A) Sanığın katılanın... plaka sayılı aracının 27.03.2010 günlü muayene işlemlerini gerçeğe aykırı yaptırmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia ve kabul edilen olayda, sanığın suçlamaları kabul etmeyerek ... isimli şahsın araç muayenesini yaptırdığını beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi için; sanığın beyanında geçen ... isimli şahsın detaylı olarak araştırılıp CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla beyanının alınması, araç trafik belgesinde sahte olarak yapılan muayene kısmındaki imza ve el yazılarının sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
B) Kabule göre;
a) Sanık hakkında tekerrür uygulamasına esas alınan Saray Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/142 Esas sayılı ilamının TCK’nin 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile değişik CMK’nin 253/1. maddesi uyarınca, 5237 sayılı TCK’nin 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alınması karşısında; 6763 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik CMK"nin 254. maddesi uyarınca aynı Kanun’un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemi yerine getirildikten sonra, söz konusu ilam veya diğer adli sicil kayıtlarının esas alınarak TCK"nin 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b)5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarihli, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği,
24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesinin üçüncü fıkrasına “birlikte” ibaresinden sonra gelmek üzere “aynı mağdura karşı” ibaresi eklenmiş olup, anılan yasa maddesinde yapılan değişiklikle uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağının düzenlenlendiği de dikkate alınarak, sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun mağdurunun kamu olduğu, güveni kötüye kullanma suçunun ise katılan ..."e karşı işlendiği, dolayısıyla sanığa isnat edilen resmi belgede sahtecilik suçu ile güveni kötüye kullanma suçunun mağdurlarının farklı olduğu anlaşılmakla, sanığa yüklenen ve 5237 sayılı TCK’nin 155/1. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, 24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin (güveni kötüye kullanma suçu yönünden diğer yönleri incelenmeksizin) bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.