2. Hukuk Dairesi 2014/3392 E. , 2014/13886 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İstanbul 13. Aile Mahkemesi
TARİHİ :26.09.2013
NUMARASI :Esas no:2012/133 Karar no:2013/583
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (koca) tarafından; reddedilen kendi boşanma davası ile davacı-karşı davalı kadının kabul edilen boşanma davası ve fer’ileri yönünden, davacı-karşı davalı (kadın) tarafından ise; katılma yoluyla kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat, maddi tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarı ve reddedilen ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Mahkemece asıl ve karşı dava şeklinde görülen bağımsız nitelikteki davalardan biri hakkında taraflardan birinin temyizi o tarafın temyiz etmediği dava yönünden, diğer tarafa katılma yolu ile temyiz hakkı vermez. Davalı-karşı davacı koca, ziynet alacağına yönelik hükmü temyiz etmediğine göre, davacı- karşı davalı kadın, kocanın her iki boşanma davasına yönelik temyiz itirazları üzerine; ziynet alacağının reddi yönünden katılma yoluyla temyiz hakkını kaybetmiştir. Bu sebeple davacı-karşı davalı kadının ziynetlere yönelik katılma yolu ile temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı-karşı davalı kadının diğer yönlere ilişkin temyiz itirazları ile davalı-karşı davacı kocanın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davalı-karşı davacı kocanın annesinin davacı-karşı davalı kadına ağır hakaretlerde bulunduğu, davalı-karşı davacı kocanın da bu olayı kendisine anlatan davacı-karşı davalı kadına “hak etmişsindir” diyerek karşılık verdiği anlaşılmaktadır. Bu olay davacı-karşı davalı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder. Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi koşulları davacı-karşı davalı kadın yararına oluşmuştur. Davacı-karşı davalı kadın yararına, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK.m.4, TBK. 50,51,52,58) dikkate alınarak uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, boşanmaya neden olan olayların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
c-Mahkemece davacı-karşı davalı kadının çalışmadığı ve malvarlığının bulunmadığı gerekçesiyle yararına yoksulluk nafakasına hükmolunmuştur. Davacı-karşı davalı kadının, yapılan ekonomik sosyal durum araştırmasında ev hanımı olup, çalışmadığı tutanağa bağlanmışsa da, davalı-karşı davacı koca tanığı Türkan kadının halen eski işyerinde çalışmaya devam ettiğini beyan etmiştir. Dosyada bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu kayıt örneklerinde de kadına ait çalışma kayıtlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacı-karşı davalı kadının çalışma durumunun usulünce araştırılarak, kadın lehine Türk Medeni Kanununun 175. maddesi uyarınca yoksulluk nafakası verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilip, gerçekleşecek sonuca göre karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple manevi tazminat yönünden davacı-karşı davalı kadın yararına, 2/c bendinde gösterilen sebeple ise yoksulluk nafakası yönünden davalı-karşı davacı koca yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer yönlerinin yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, davacı-karşı davalı kadının ziynetlerin reddine dair verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.06.2014(Prş.)