MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Parada sahtecilik
HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere

Gereği görüşülüp düşünüldü:

Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçların oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık ve müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın adli sicil kaydında yer alan mahkumiyet kararlarından ...Ağır Ceza Mahkemesi"nin kasten öldürme suçuna ilişkin 15.06.2005 tarih ve 2002/259 esas, 2003/113 karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması gerekirken, 27.03.2010"da infaz edilen ve infaz tarihinden beş yıl geçtiği anlaşılan ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin kasten öldürme suçuna ilişkin 17.05.2011 tarih ve 2011/102 esas, 2011/182 karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması,
Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümden 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "sanığın, ...Ağır Ceza Mahkemesi"nin kasten öldürme suçuna ilişkin 15.06.2005 tarih ve 2002/259 esas, 2003/113 karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınmasına, sanığa verilen cezanın TCK.nun 58/6. madde ve fıkrası gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve infazdan sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına, ancak 5275 sayılı Yasanın 108. maddesinin uygulanması yönünden kazanılmış hakkı gözetilerek tekerrür nedeniyle koşullu salıverilme süresine eklenecek miktar açısından, mahkemece tekerrüre esas alınan ilamda yer alan hapis cezasının esas alınmasına" yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.11.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI DÜŞÜNCE

Piyasaya sahte para sürmek suçundan kurulan hükmün, sanık ... ve savunmanı tarafından temyizi üzerine sayın çoğunluğun onamaya ilişkin kararı yerinde değildir. Şöyle ki;
Dosya kapsamına göre sanıkta 27 adet 100,00 TL ele geçirilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgeler dikkate alındığında alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayininde bir isabetsizlik yok ise de; TCK.nun 3/1. maddesinde yer alan "suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı cezaya hükmolunur" şeklindeki "orantılılık ilkesi" gözetilmediği gibi 14.06.2016 tarihinde Dairemizde görülen 2016/4403 esas sayılı dosyada 5 adet 100,00 TL ele geçirilen sanığa yerel mahkemece temel ceza olarak belirlenen 2 yıl 6 ay hapis, yine 2016/4552 esas sayılı dosyada 17 adet 100,00 TL ele geçirilen sanığa yerel mahkemece temel ceza olarak belirlenen 2 yıl hapis cezasının onaylandığı dikkate alındığında, Yargıtay’ın görevleri arasında ülke genelinde uygulama birliği sağlamak da olduğuna göre, benzer olaylarda çok farklı ve eşit olmayan sonuçlar doğuran yerel mahkeme kararının, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ölçütü göz ardı edilerek sanığa fazla ceza tayini gerekçesiyle bozulması yerine, yerel mahkemenin usul ve yasaya uygun olmayan kararının onanmasına dair sayın çoğunluğun kararına katılmıyoruz.14.11.2016