15. Hukuk Dairesi 2019/3651 E. , 2020/1955 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki asıl dosya davalıları vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve birleşen dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklana 2004 sayılı İİK"nın 94. maddesine dayalı tapu iptâli ve tescil, mümkün olmadığı takdirde hisse bedellerinin tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl dava yönünden tapu iptâli ve tescil talebinin reddine, hisse bedeli (tazminat) talebinin ıslah dilekçesi nazara alınarak kabulüne, birleşen dava yönünden de koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davalılar ..., ..., ...vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar ..., ..., ...vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili; müvekkili tarafından Endal İnşaat Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. Aleyhinde Kahramanmaraş 2. İcra Müdürlüğü"nün 2014/4379 Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını ve bu takibin kesinleştiğini, İİK madde 94/2 gereği müvekkiline borçlu şirket aleyhinde dava açabilmek için yetki verildiğini ve bu yetki ile iş bu davanın açıldığını, borçlu yüklenici şirket ile davalıların da içlerinde yer aldığı arsa sahipleri arasında Kahramanmaraş 1. Noterliği"nde 23 Mayıs 2007 tarih ve 9462 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme gereği inşaatın tamamlandığını ancak asıl dosya davalılarının yine sözleşme gereği yükleniciye düşeceği kararlaştırılan 1 numaralı bağımsız bölümdeki hisselerini devretmediklerinin belirterek söz konusu 1 numaralı bağımsız bölümdeki davalıların hisselerinin tapu kaydının iptâli ile yüklenici şirket Endal İnşaat Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti."ne tesciline, hisselerin 3. kişilere temlik edilmesi halinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL"nin davalılardan alınarak yüklenici şirkete ödenmesine karar veilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; müvekkillerinin yüklenici şirkete hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkillerinin edimini eksiksiz olarak yerine getirdiğini ancak yüklenici şirketin işi tamamlamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sırasında davacı bozma ilâmından sonra alınan bilirkişi raporuna göre 07.09.2017 tarihinde davasını ıslah ederek dava değerini 61.927,00 TL"ye yükseltmiştir. Mahkemece asıl davadaki tazminat talebi yönünden; tazminat talebinin kabulü ile davalılar ..., ...ve ..."ten toplam 61.927 TL olmak üzere her bir davalıdan 20.642,33 TL tazminatın Kahramanmaraş 2. İcra Müdürlüğü"nün 2014/4379 Esas sayılı takip dosyasının borçlusu Endal İnş. Ltd. Şti."nin borcuna mahsup edilmek üzere davalılardan ayrı ayrı tahsiline karar verilmiştir.
04.02.1948 gün ve 1944/10 Esas 1948/3 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile bu kararın değiştirilmesine gerek olmadığına dair 06.05.2016 tarih ve 2015/1-2016/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca; bir yargılama işlemi olan ıslahın, soruşturma ve yargılama bitinceye kadar yapılması mümkün olup, karar, temyiz incelemesi sonucunda bozulduktan sonra artık ıslah yapılamayacaktır. Buna rağmen ıslah dilekçesi verilmiş olması dava değerini artıran geçerli bir işlem sayılamayacağından bu ıslahın yapılmamış sayılarak karar verilmesi, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden de hesaplamanın dava değeri artırılmamış gibi yapılması gerekir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde: davacı asıl dava dilekçesinde terditli olarak taşınmaz hisse bedeli olarak 10.000,00 TL talep etmiş ancak bozma kararından sonra talebini 51.927,00 TL artırmıştır. Mahkemece artırılan miktar yönünden de dava kabul edilmiş ise de bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından dava değerini artıran geçerli bir ıslah bulunmadığı için talebin bu usuli nedenle reddedilmesi gerekir. Vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin de dava değerinin artmasına neden olan geçerli bir ıslah bulunmadığı gözetilerek yani geçersiz ıslahtaki miktar dikkate alınmaksızın hesaplanması zorunlu olduğu halde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi taşınmazın keşif tarihindeki değerinin dava tarihindeki değeri olarak kabulü de doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalılar ..., ..., ...yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalılar ..., ..., ...vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalılar ..., ..., ...vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalılar ..., ..., ...yararına BOZULMASINA, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden asıl dosya davalılarına iadesine,
karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 30.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.