Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6625
Karar No: 2013/8684

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/6625 Esas 2013/8684 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu mahkeme kararı, bir tapu iptali ve tescil, tenkis davasında alınmıştır. Davacıların muris muvaaza hukuksal nedenine dayanarak talep ettikleri tapu iptali ve tescil, tenkis isteklerinin mahkemece kabul edildiği ancak davalıların temyiz ettiği belirtilmiştir. Mahkeme, davalılardan birinin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak bir taşınmazı temlik ettiğini belirtmiştir. Ancak diğer tapu bakımından davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: 6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'nın 428.maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2013/6625 E.  ,  2013/8684 K.
  • TAPU İPTALİ VE TESCİL
  • MURİS MUVAZAASI
  • MİRASÇILARDAN MAL KAÇIRMA TENKİS

    "İçtihat Metni"

    Yanlar arasında görülen tapu  iptali ve  tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece  davanın, kabulüne  ilişkin olarak verilen karar davalılar  tarafından  yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,  Tetkik Hakimi  raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;                                    
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil, olmadığı takdirden tenkis isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, muvazaa olgusu sabit görülerek  davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakanlar f."nın 16.02.2004 Ş."nün ise 12.12.2009 tarihinde öldükleri, yasal mirasçı olarak davacı kızları, davalı oğluİ. ile ölen oğullarından olma torunlarını bıraktıkları,  miras bırakan f."nın 20.02.1985 tarihinde kayden maliki olduğu 5673 parsel sayılı taşınmazı davalı oğluİ."e; diğer miras bırakan Ş."nün maliki olduğu 5672 parsel sayılı taşınmazı 12.02.2004 tarihinde davalıİ."in eşi diğer davalıya satış suretiyle temlik ettikleri anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki; 5673 parsel sayılı taşınmaz bakımından, miras bırakan tarafından davalıİ."e yapılan temliki  tasarrufun  diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek ve benimsenmek suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı İbarahim"in bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, oybirliği ile  REDDİNE,
    DavalıK.e"nin temyiz itirazına gelince; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan, satışa konu edilen bir malın devrinin belirli bir semen karşılığı olacağı kuşkusuzdur. semenin bir başka ifade ile malın bedelinin ise mutlaka para olması şart olmayıp, belirli bir hizmet veya emekte olabileceği kabul edilmelidir. (HGK’nun 29.04.2009 tarih 2009/1-130 E. 2009/150 K. sayılı kararı)
    Somut olaya gelince, 1917 doğumlu miras bırakan Ş."nün 92 yaşında öldüğü, çekişme konusu arsa niteliğindeki taşınmazı davalı geliniK.e"ye 2004 yılında temlik ettiği, davalıİ."in ise bu dönemde yurt dışında bulunduğu, eşi 2004 yılı başlarında ölen miras bırakan Ş."ye davalıK.e"nin baktığının tanık anlatımlarından anlaşıldığı, keza miras bırakan Ş."nün terekesinde başka taşınmazlar bulunduğu, mal kaçırma kastıyla hareket etmesi halinde bu taşınmazları da temlik edebileceği halde etmediği görülmektedir.
    O halde, yukarıda değinilen somut olgular, açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, miras bırakan Ş."nün yapmış olduğu temlikle ilgili gerçek amaç ve iradesinin mirasçılardan mal kaçırmak olduğunu söyleme imkanı bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca, 5672 parsel bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    DavalıK.e"nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.5.2013  tarihinde oyçokluğuyla  karar  verildi.                          
    -KARŞI  OY YAZISI-


    Dosyadaki yazılara, kararın  dayandığı  delillerle  kanuni  gerektirici  sebeplere ve  özellikle  miras  bırakan  Ş."nün  5672  parsel  sayılı  taşınmazı   davalı  gelini K.e"ye  temlik   tarihinde  K.e"nin  eşi İ."den   boşanmış olduğu, miras  bırakan  ile  davacı kızlarının  arasının  açık  olduğu, gerçekten  miras   bırakan  ile  davalı  arasında  bir  ölünceye  kadar bakma  ilişkisi   mevcut  ise   temlikin  buna    uygun  şekilde   yapılmak  suretiyle  tasarrufun  sağlıklı   olması  da  sağlanabilecekten  bunun  da  yapılmamış  olması   sonuç  itibariyle   yapılan  temlikin  diğer  mirasçılardan  mal  kaçırma  amacıyla  gerçekte  bağışlanan  taşınmazın  satış  yapmış  gibi  davalıya  temlik  edildiği  yani muvazaalı  olduğu  saptandığına  göre, yerinde  bulunmayan  temyiz  itirazlarının  reddi  ile  usul  ve  kanuna  uygun  olan  hükmün 5672  parsel  sayılı taşınmaz  yönünden  de   onanması  gerekir. Bu  nedenlerle sayın  çoğunluğun  bozma  görüşüne iştirak  etmiyorum.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi