17. Hukuk Dairesi 2015/19412 E. , 2016/5723 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :.......Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalılardan .......yönünden reddine, ..... yönünden kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı, müvekkilinin 2010 yılında ......"den kredi çekerek beş tane araç satın alındığını ve araçların...... Şubesi nezdinde ... Sigorta Şirketi"ne sigorta yaptırıldığını, 2010-2011, 2011-2012 ve 2012-2013 yıllarında yine aynı şirket tarafından araçların sigortasının devam ettirildiğini, müvekkillerine ait bu araçlardan..... plaka sayılı aracın 04/03/2012 tarihinde kaza yaparak pert olduğunu, müvekkilinin sigorta şirketinden tazminat talebinde bulunduğunu ancak sigorta şirketinin sigorta tutarının ödenmediği gerekçesiyle tazminat talebini reddettiğini, önceki yıllarda sigorta bedelinin müvekkilinin ...... Şubesinde bulunan hesabından otomatik olarak tahsil edildiğini, sigorta tutarlarının bankadaki bakiyeli mevduat hesaplarından otomatik olarak tahsil edileceğine dair sözleşmenin bulunduğunu, 2012-2013 dönemi için 292493209 nolu poliçenin müvekkilline teslim edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 26.950 TL nin tazminini talep etmiştir.
Davalı ...... vekili, yetki ve husumet itirazında bulunmuş, esas yönünden ise sigorta primlerinin davacıya ait hesaptan otomatik olarak ödenmesi hususunda davacı tarafça herhangi bir talimat verilmediğini, yapılan sözleşmede sigorta ettirme ve sigorta primini ödeme yükümlülüğünün araç maliki olan davacıya yükletildiğini, bu nedenle davacının yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bankanın sorumluluğu bulunmadığından haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... ....vekili, araç üzerinde rehin kaydı bulunduğundan ...... Şubesinden muvafakat alınması gerektiğini, kaza tarihi itibarı ile poliçe priminin peşinatının ödenmediğini ve bu nedenle müvekkili açısından sorumluluğun başlamadığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın davalı ....... yönünden; peşin ödenmesi gereken prim bedelinin ödenmediği gerekçesi ile reddine, ....... yönünden; ödemelerin hesaptan yapılacağına dair davacıya güven vermiş olmasına rağmen prim bedelini ödemeyerek poliçenin geçersiz hale gelmesine neden olduğundan kısmen kabulüne, 8.897,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ....."den alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş,hüküm davalı ....... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına göre davaya konu trafik kazası Silopi"de meydana gelmiş, taraflar arasındaki kasko sözleşmesi Silopi"de düzenlenmiş olduğundan davalı vekilinin yetki yönünden temyiz itirazının reddine karar vermek geremiştir.
2-Dava, kasko sigortası poliçesine dayalı zararın tazmini istemine ilişkindir.
Somut olayda 2010 yılında ....... den kredi çekilerek alınan araç için, satın alınma tarihini takip eden dönemler yönünden ...... Şubesi nezdinde ... Sigorta Şirketine kasko sigortası yaptırıldığı, önceki dönemlere ilişkin 08/01/2010 tarihli 715,00 TL lik ve 31/12/2010 tarihli 823,00 TL lik dekontların dosyaya sunulmuş olduğu ancak kaza tarihini kapsayan 31/12/2011-2012 dönemine ilişkin olarak peşin ödenmesi gereken prim miktarı olan 917,00 TL nin ödendiğine ilişkin olarak dosyaya sunulan bir belge bulunmadığı, söz konusu prim bedelinin hesabından çekilmesi yönünde davacı sigortalı tarafından verilmiş bir otomatik ödeme talimatının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı ....... Şubesi acente konumunda olup müşterisi olan davacı sigortalı tarafından kendisine verilen bir otomatik ödeme talimatının bulunmadığı gözönünde tutulduğunda poliçenin geçersiz hale gelmesi ile ilgili kendisine yüklenebilecek kusur bulunmadığından bu davalı
hakkındaki davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
Bozma kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ....... vekilinin temyiz itirazının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ....... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 10.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.