17. Hukuk Dairesi 2015/9359 E. , 2016/5718 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı .... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 10.05.2016 Salı günü davalı ... vekili Av. ... geldi. Davacılar ve diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili; 2005/374 Esas sayılı birleştirilen davada; davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı oldukları otobüsün neden olduğu tek taraflı kazada müvekkilinin yaralandığını ve işgücü kaybına uğradığını, kazanın oluşumunda davalı sürücünün tamamen kusurlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi poliçe limiti ile ve maddi tazminattan sorumlu olmak üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 20.06.2014 tarihinde harcını tamamlamak suretiyle maddi tazminat talebini 74.593,97 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar vekilleri, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, birleşen davada; davanın kısmen kabulüne, 1.836 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 1.000 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiş, karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 18.03.2009 tarihli, 2009/2018 Esas, 2009/3039 Karar sayılı bozma ilamında; "... birleşen davada; 1-davacının iş göremezlik süresinin uzman bilirkişi tarafından belirlenmesi 2-bakıcı gideri yönünden aktüer bilirkişiden denetime elverişli rapor alınması 3-bakıcı gideri dışında kalan taleplere ilişkin, davacının tedavisi ile ilgili tüm tıbbi belgelerin celbiyle, tedavisinin süresi, kapsamı ve sonuçları üzerinde durularak zorunlu tedavi giderleri ile diğer giderlerinin miktarının uzman bilirkişi aracılığıyla tespiti 4-yaralanma derecesi ve niteliği saptanmadan eksik incelemeye dayalı olarak manevi tazminat takdirinin isabetsiz olduğu, 5-davalı ... şirketi yönünden temerrüt tarihinin tespit edilerek bu süreden itibaren faize hükmedilmesi, 6-talepler için avans faizine hükmedilmesi" gereklerine işaret edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat davasının kabulü ile, 74.593,97 TL"nin davalı ... şirketinden dava; diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (davalı .... sigorta poliçesindeki teminat limiti olan 30.000 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 6.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar.... San. Ltd. Şti."den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine ve bozma ile kesinleşen hususlara ilişkin yeniden inceleme yapılamayacağına göre, davalı ... şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK md. 54) gereğince çalışma gücünün kaybı nedeniyle maddi ve BK 47. maddesi (TBK m. 56) gereğince manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili bozmadan sonra yapılan yargılama sırasında 20.06.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını ıslah ederek tazminat talebini 74.593,97 TL"ye yükseltmiştir. Ancak 04.02.1948 tarihli içtihadı birleştirme kararında da açıklandığı gibi Yargıtay bozma kararından sonra davanın ıslahı mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacının ıslah dilekçesi ile talep ettiği miktar yönünden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Kabule göre de; kaza, 22.06.2003 tarihinde meydana gelmiş olup ıslah tarihi olan 20.06.2014 tarihi itibariyle ıslah edilen kısım için 10 yıllık uzamış ceza zamanaşımı süresinin dolduğunun da kabulü gerekir. Kısmi davada, zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için kesildiğinden ve geriye kalan meblağ için işlemeye devam ettiğinden, ıslahla arttırılacak miktar için de zamanaşımı süresinin dolmamış olması gerekir. O halde mahkemece, davalı vekilinin ıslah dilekçesine karşı süresinde bulunduğu zamanaşımı def"inin kabulü ile ıslah edilen kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı..."ye verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ye geri verilmesine, 10.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.