12. Ceza Dairesi 2014/12673 E. , 2015/4274 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, Tehdit
Hüküm : 1- TCK"nın 136/1, 53/1-2-3 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- TCK"nın 106/1-1.cümle, 43, 53/1-2-3 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Tehdit ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Temyiz süresinin geçirilmesi nedeniyle eski hale getirme talebi üzerine karar verme yetkisinin Yargıtay ilgili Dairesine ait olduğu gözetilerek, 24.04.2012 tarihli eski hale iade talebinin kabulune ilişkin ek kararın kaldırılmasına karar verilip, yokluğunda verilen mahkumiyet hükmünün, sanığın yakalama emri üzerine savunması alınırken bildirdiği adresine çıkarılan tebligatın iade edilmesi üzerine 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine 11/01/2011 tarih ve 6099 sayılı Kanunun"un 3. maddesi ile eklenen "bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır" hükmüne göre mernis adresine yapılması gerekirken usule aykırı olarak savunmasında bildirdiği adresine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılarak kesinleştirilip infaza verildiği, sanığın .... Kurumu Müdürlüğü kanalı ile 27.03.2012 tarihli dilekçe ile eski hale getirme ve temyiz talebinde bulunduğu ve kurumun 25.04.2012 tarihli yazısına göre 24.04.2012 tarihinde cezaevinden tahliye edildiği anlaşılmakla, sanığın eski hale getirme isteğinin haklı, temyizin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
1- Sanığın, tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanığın, katılan ile arkadaşlık kurarak duygusal ilişki yaşadığı, katılanın ilişkiye son vermesinden duyduğu tepki ile, katılana aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik tarihlerde, telefonla mesaj çekerek ve e-posta adresine elektronik postalar göndererek hayat ve vücut bütünlüğüne saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit ettiği, atılı suçun bu şekilde sübut bulduğu anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, eksik soruşturmaya, sübuta, ceza miktarına, savunma hakkının kısıtlandığına, lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2- Sanığın, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, eksik soruşturmaya, sübuta, ceza miktarına, savunma hakkının kısıtlandığına, lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanığın, internetten tanışarak duygusal arkadaş olduğu katılan ile internette görüntülü görüşme yaptıkları sırada, katılanın kamera karşısındaki çıplak görüntülerini izinsizce kaydettiği ve bilahare katılanın ilişkilerine son vermesine tepki olarak, görüntüleri internetteki cinsel içerikli sosyal paylaşım sitelerinde yayımladığı, daha sonra görüntüleri katılanın çalıştığı kuruma elektronik posta ekinde gönderdiği ve ayrıca görüntüleri CD"ye çekerek katılanın babası Ahmet"e de kargo ile gönderdiği olayda; katılanın, üçüncü kişiler tarafından görülmesini ve bilinmesini istemediği, cinsel ve fiziksel mahremiyetini içeren, özel yaşam alanına ilişkin görüntüleri yasal anlamda kişisel veri kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, eylemin, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu değil, TCK"nın 134/1-2.cümle maddesine ve TCK"nın 134/2, 43. maddelerine uyan özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarını oluşturduğu ve sanığın bu suçlardan sorumlu tutularak ayrı ayrı cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek olayda uygulama yeri bulunmayan aynı Kanunun 136/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, sonuç cezanın süresi açısından sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.