MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağmaya teşebbüs, Tehdit, Özel hayatın gizliliğini ihlal, Cinsel saldırı, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanıklar ... ve ... hakkında cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı sanıklar ... ve ... savunmanı ile katılanlar ... ve ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuş ise de, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi 12. fıkrası uyarınca itiraz yoluna tabi olup temyizi olanaklı bulunmadığından mahkemesince her zaman muktezaya bağlanması mümkün görülmekle, bu yöndeki vaki talepler inceleme dışı bırakılarak;
Sanıklar ... ve ... hakkında cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından kurulan hükme yönelik katılan ... ve yakınan ... vekilinin; özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan hükme yönelik katılanlar ... ve ... vekilinin; yağmaya teşebbüs suçundan kurulan hükme yönelik sanıklar savunmanı ile katılanlar ... ve ... vekilinin; tehdit suçundan kurulan hükme yönelik sanıklar savunmanı ile katılan ... Homsi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
I-) Katılan ... ve yakınan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Katılan ...’nın, sanıklar ... ve ... hakkında cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından açılan kamu davasının doğrudan zarar göreni olmaması nedeniyle, anılan suçlar yönünden davaya katılma ve buna bağlı olarak temyize hak ve yetkisi bulunmadığından; katılan ... vekilinin temyiz isteminin,
b) Katılanlar ..., ... ve ... vekilinin, yakınan...’nin de vekili olduğunu belirterek hükme karşı temyiz isteminde bulunmuşsa da, dosyada yakınan... ile Av.... arasında usulüne uygun düzenlenmiş bir vekalet ilişkisi olmadığı gibi zorunlu vekil olarak da atanmadığı anlaşılan Av. ...’ın, yakınan ... açısından dava açma-temyiz hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından, Av....’ın temyiz isteminin;
Yukarıda (a) ve (b) bentlerinde açıklandığı üzere katılan ... vekilinin ve yakınan... adına hareket eden Av....’ın vaki tüm taleplerinin 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
II-) Sanıklar ... ve ... hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan beraat hükmünün incelenmesinde;
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/177378 soruşturma sayılı iddianamesi ile sanıklar ... ve ... hakkında 24/12/2013 tarihinde dava açıldığı, yürütülen yargılama sırasında 05/03/2014 tarihli celsede 18 yaşından büyük olan yakınanlar ... ve ..."ın şikayetçi olduğunu ancak davaya katılmak istemediğini bildirdiği, 13/05/2014 tarihli oturumda ise, yakınanların vekaletnameli vekili tarafından davaya katılma talebinde bulunulması üzerine sanıklardan şikayetçi olup, bilahare katılma talebinde bulunan suçtan zarar gören ... ve ...’ın CMK’nin 260.maddesine göre katılan sıfatı alabilecek şekilde suçtan zarar gören sıfatına haiz olduğu düşünülmeden, katılma talebi hakkında olumsuz karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan, suçtan zarar gören sıfatına haiz mağdurlar ... ve ... vekili Av....’ın, katılan vekili olarak CMK’nin 237. ve 238.maddelerine göre davaya katılmalarına karar verilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye göre, katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III-) Sanıklar ... ve ... hakkında, katılanlar ... ve ...’a karşı yağmaya teşebbüs; katılan ... ve yakınan ...’ye karşı tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelemesine gelince ;
21/12/2013 tarihinde gece saat 18.00 sıralarında, sanık ...’ın eşine ait özel görüntüleri elde edip, kendi amaçları doğrultusunda kullanan katılanlar ... ve ... ile bu konuyu konuşmak üzere sanıklar ... ve ...’nin alışveriş merkezinde buluştukları, katılanların konunun özel olduğundan bahisle konuşmak üzere sanıkları ikametlerine davet etmeleri üzerine hep birlikte yakınanlar ... ve ...’nın bulunduğu eve gittikleri, burada sanıkların eylemlerini kolaylaştırmak amacıyla ikamette bulunan yakınanlar ... ve ...’ye ‘Sesinizi çıkartırsanız sizi keserim, diğer odaya geçin’ diyerek tehdit etmesi üzerine yakınanlar ... ve ...’nın boş odaya geçtiği, ardından sanıkların, katılanlar ... ve ...’ı bıçak ve hortum vasıtasıyla darp edip, çıplak şekilde fotoğraflarını çektikten sonra yakınan ...’a ait tablet, telefon, dvd, cd, harddisk, mause ve şarj aletini alarak ikametten çıktıkları esnada yakınan ... ile telefonda konuşan bir arkadaşının olayı ihbar etmesi üzerine olay yerine intikal eden kolluk kuvvetlerince suça konu eşyalarla birlikte yakalanan sanıkların eyleminin, bir bütün halinde tamamlanmış tek yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, katılanlar ... ve ...’a karşı yağmaya teşebbüs; yakınanlar ... ve ...’ye karşı da ayrıca tehdit suçudan yazılı şekilde uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanının, katılanlar ..., ... ve ... vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.