Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/5516 Esas 2013/6531 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5516
Karar No: 2013/6531
Karar Tarihi: 18.03.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/5516 Esas 2013/6531 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/5516 E.  ,  2013/6531 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalıların avukatı olduğunu azilname ile haksız olarak azledildiğini, vekalet ücretinin ödenmesi için yapılan takibe de itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, her iki tarafça temyiz edilmiştir.
    1-Taraflar arasında 13.10.2003 tarihli Avukatlık Ücret Sözleşmesi bulunduğu ve davacı avukatın, davalıların vekili olarak ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2003/817 Esas sayılı tazminat davasını açarak takip ettiği, davalıların 20.5.2010 tarihli azilname ile davacıyı azlettikleri, dosyadaki delillerden anlaşılmış olup, davacı azlin haksız olduğunu ve vekalet ücretinin ödenmesi için yaptığı icra takibine davalı tarafın itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali talepli bu davayı açmıştır.
    Davalılar ise azlin haklı olduğunu savunmuşlardır. Avukatlık Kanunun 174. maddesinde "Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadarki avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise, ücretin ödenmesi gerekmez." hükmü getirilmiştir. Davalılar davacıyı azlettikleri 20.5.2010 tarihli azilnemede azil sebeplerini açıklarken, takip ettiği dava nedeniyle davacının kendilerini bilgilendirmediğini, yüzyüze görüşme taleplerini reddettiğini belirtmişler; cevap dilekçesinde de, davanın bittiğini tesadüfen öğrendiğini, aynı büroda çalışan avukatın davada hükmedilen miktarı da eksik olarak bildirdiğini, hükmedilen gerçek miktarı sonradan öğrendiklerini, tüm bu nedenlerle davacı avukata olan güvenlerinin sarsıldığını, azlin haklı olduğunu savunmuşlardır. Azlin haklı olup olmadığı tanık da dahil her türlü delil ile ispatnabileceğinden ve dinlenen davalı tanıkları davalı tarafın savunmasını doğrular şekilde beyanda bulunduklarından, azlin haklı olduğunun kabulü gerekir. Azlin haklı olduğu anlaşıldığına ve azil tarihine kadar da davacının bitirdiği dava bulunmadığına göre, davacı vekalet ücretine hak kazanmamıştır. Davanın reddi gerekirken, mahkemece, yazılı şekilde davanın kısmen kabulü, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalılar yararına BOZULMASINA ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, aşağıda dökümü yazılan 1.304,00 TL peşin alınan harcın davalılara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.