3. Hukuk Dairesi 2017/4009 E. , 2017/18414 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalılardan ... ile 09.02.2012 tarihli kira kontratının imzalandığını, diğer davalı ...’ün kefil olduğunu, Şubat ve Mart ayı kirasının ödendiğini, sonraki ayların kira bedellerinin ödenmediğini, kira sözleşmesinde herhangi bir bir ayın kira bedeli ödenmemesi durumunda kira bedellerinin tamamının muaccel hale geleceğinin ve aylık %6 faiz uygulanacağının düzenlendiğini, ödenmeyen kira bedelleri için icra takibi başlattığını, davalıların 01.05.2012 tarihinde taşınmazı tahliye ettiklerini gerekçesiyle takibe itiraz ettikleri, geçerli bir fesih olmadığını belirterek, itirazın iptaline ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; ev sahibi adına hareket eden ... adlı kişinin kiraları bankadan ödemelerine itiraz ederek elden almak istediğini bildirdiğini, bunun üzerine 01.05.2012 tarihinde taşınmazı tahliye ettiklerini, iyi niyetli olarak üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirerek taşınmazı usulünce tahliye ettiklerini, davacıya karşı herhangi bir borçları bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davalıların ... İcra Müdürlüğüne ait 2012/7335 esas sayılı dosyaya yapmış oldukları itirazın anahtar teslimi Aralık 2012 tarihi kabul edilerek 6.300,00 TL asıl alacağa yönelik olarak iptaline, takibin devamına, takip tarihi itibariyle işlemiş 324,00 TL faiz talebinin reddine, itirazın iptaline karar verilen 6.300,00 TL üzerinden %40 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; sözkonusu hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 23.10.2014 tarihli ve 2014/1324 Esas, 2014/11550 Karar sayılı ilamı ile "Davalı kiracı anahtar teslimini yazılı belge ile kanıtlayamamış ise de delilleri arasında "yasal
her türlü delil” ibaresi bulunmakta olup, bu ibareden yemin deliline de dayanıldığı anlaşıldığından, mahkemece davalıya anahtarları 2012 yılının Aralık ayından önce teslim ettiği konusunda davacıya yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir... 2013 yılı Ocak ayının kira alacağı yönünden alacak miktarı mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesine göre yargılama sonucuna göre belirlenmiş olup Ocak ayı kirası yönünden alacak miktarının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiği halde kabul edilen asıl alacak miktarı olan 6300 TL nin tamamı bakımından davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması da doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir .
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile davalıların ... İcra müd ait 2012/7335 E sayılı dosyaya yapmış oldukları itirazların anahtar teslim tarihi, davacının tarafına yöneltilen yemin de dikkate alınarak Aralık 2012 kabul edilerek 6.300 TL ye asıl alacağa yönelik olarak itirazın iptali ile takibin devamına, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda Ocak ayına ait kira parası yargılama sonucu belirlendiğinden 5.400,00 TL üzerinden %40 İcra İnkar Tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine, takip tarihi itibariyle işlemiş 324,00 TL faiz talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir .
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) İcra ve İflas Kanunu"nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
Somut olayda, dava konusu alacak miktarı (likit) belirlenebilir olmadığı ve yargılama sonucu belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru değilse de, bu hususun giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla HUMK"nun 438/7.maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenle temyiz olunan kararın hükmün 3. fıkrasında yer alan " Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda Ocak ayına ait kira parası yargılama sonucu belirlendiğinden 5.400,00 TL üzerinden %40 İcra İnkar Tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine," kısmının hükümden çıkartılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.