Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/23500
Karar No: 2020/8875
Karar Tarihi: 08.09.2020

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/23500 Esas 2020/8875 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)18. Ceza Dairesi         2019/23500 E.  ,  2020/8875 K.

    "İçtihat Metni"





    KARAR
    Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1, 125/3-a, 125/4, 43/1-2 ve 62. maddeleri uyarınca (2 kez) 1 yıl 2 ay 27 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının anılan Kanun"un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Boyabat Asliye Ceza Mahkemesinin 11/09/2012 tarihli ve 2011/73 esas, 2012/117 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    İstem yazısında; “Boyabat Asliye Ceza Mahkemesinin 11/09/2012 tarihli kararının düzeltilerek sanığın söz konusu Kanun"un 125/1, 125/3-a, 125/4, 43/1-2 ve 62. maddeleri uyarınca (2 kez) 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin anılan Mahkemenin 16/11/2012 tarihli ve 2011/73 esas, 2012/117 sayılı ek kararını müteakip, dosyanın yeniden ele alınarak "16/11/2012 tarih ve 2011/73 esas, 2012/117 sayılı ilamının 8. maddesindeki "hapis cezasının TCK’nin 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimi uyarınca çektirilmesine, cezanın infazından sonra sanık hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına", kısmının iptaline dair söz konusu Mahkemenin 24/12/2012 tarihli ve 2011/73 esas, 2012/117 sayılı ek kararı ile düzeltme yoluna gidilmiş ise de, mahkemece tavzihine karar verilen bu hata “maddî yanılgı” ya da “yazım hatası” olarak değerlendirilip tavzih yoluyla düzeltilemeyeceğinden, söz konusu ek kararın yok hükmünde olduğu ve hukukî değerinin bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
    Dosya kapsamına göre,
    1- Sanığın sabıka kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan karara ilişkin suçu işlendiği tarihte 18 yaşından küçük olduğu cihetle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58/5. maddesinde yer alan “Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme gereğince, söz konusu kararın tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesinde,
    2- Boyabat Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/60 esas sayılı dosyası kapsamında sanık ...’ın yargılamasının yapıldığı, 15/09/2010 tarihinde Boyabat Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmada gıyabında verilen mahkumiyet hükmünün sanığın yüzüne okunduğu, ayrıca yakalanmakla mahkemeye getirilen sanığın yüzüne karşı tutuklandığı hususunun da bildirildiği, bu esnada sanığın mahkeme heyetine hakaret içerikli sözler söylediği, bahse konu eylem nedeniyle yapılan soruşturma sırasında 21/09/2010 günü sanık ...’ın cezaevinden Cumhuriyet Başsavcılığına çağrıldığı ve duruşma salonunda mahkeme heyetine yönelik sözleri nedeni ile şüpheli sıfatı ile ifadesinin alındığı, polis memurları İlyas Bayrı ve Şenduran Kale’nin ifadelerinde belirtilen ve mahkeme heyetine yönelik olarak söylendiği iddia edilen “şerefsizler” şeklinde bir söz söyleyip söylemediği hususunun ...’a sorulduğu, ...’ın da bu soruya “o anda onlara şerefsiz demedim, ancak şimdi diyorum şerefsizler diyorum, çünkü yapmadığım suçtan incelemeden bana ceza veriyorlar” şeklinde cevap verdiği, bu sözlerin ifade sırasında hazır bulunan Uzman Jandarma Çavuş..., Jandarma Erler... ve ... ile zabıt katibi ... tarafından da duyulduğu, bu suretle sanığın, eylemler arasındaki zaman aralığı göz önüne alındığında, bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda mağdurlara karşı aynı suçları birden fazla işlediğinin anlaşılması karşısında, hakaret suçundan bir kez hüküm kurulduktan sonra 5237 sayılı Kanun"un 43/2. maddesi tatbik edilip, akabinde tekrar 43/1. maddesi uyarınca artırım yapılması yerine, iki ayrı mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde,
    3- Sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Kanun"un 125/3-a maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası verildiği, suçun alenen işlenmesi nedeniyle 1/6 oranında artırım yapılarak 1 yıl 2 ay hapis cezasına mahkum edildiği, ayrıca suçun zincirleme şekilde işlenmesi nedeniyle aynı Kanun"un 43/2. maddesi uyarınca cezanın 1/4 oranında artırılmasıyla 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezasına hükmedildiği, sonrasında anılan Kanun"un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası yerine 1 yıl 2 ay 27 gün hapis cezası belirlenerek sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesinde,
    4- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 58/1. maddesinde "Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, tekerrür hükümleri uygulanır." hükmünün yer alması karşısında, somut olayda sanığa atılı suçun 15/09/2010 tarihinde işlendiği, tekerrüre esas alınan Boyabat Sulh Ceza Mahkemesinin 15/12/2010 tarihli ve 2010/407 esas, 2010/491 sayılı (kesinleşme tarihi 04/03/2011), Boyabat Sulh Ceza Mahkemesinin 21/01/2011 tarihli ve 2010/178 esas, 2011/14 sayılı (kesinleşme tarihi 08/03/2011), Boyabat Sulh Ceza Mahkemesinin 06/06/2008 tarihli ve 2008/3 esas, 2008/279 sayılı (kesinleşme tarihi 28/03/2012) ve Boyabat Ağır Ceza Mahkemesinin 15/09/2010 tarihli ve 2009/60 esas, 2010/55 sayılı (kesinleşme tarihi 09/02/2012) ilamlarının suç tarihinden sonra kesinleştiği anlaşılmakla, anılan ilamların tekerrüre esas alınmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında, isabet görülmemiştir." denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    Boyabat Asliye Ceza Mahkemesinin 11/09/2012 tarihli kararının, hükümlüye tebliğ edildiği ve temyiz edilmeksizin kesinleştiği, mahkemenin temyize tabi olup yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşen kararını düzelterek tekerrüre ilişkin yeniden karar veremeyeceği bu nedenle sonradan verilen 16/11/2012 ve 24/12/2012 tarihli ek kararlarının yok hükmünde olduğu ve hukukî değerlerinin bulunmadığı kabul edilmiştir.
    5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtay’ca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak, Yargıtay Ceza Dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtay’ca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Buna göre hâkim veya mahkemece verilen karar veya hükümlerin kanun yararına bozma konusu yapılabilmesi için istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmesi gerekmektedir.
    5271 sayılı CMK"nın 35. Maddesi: “(1) İlgili tarafın yüzüne karşı verilen karar kendisine açıklanır ve isterse kararın bir örneği de verilir. (2) Koruma tedbirlerine ilişkin olanlar hariç, aleyhine kanun yoluna başvurulabilecek hâkim veya mahkeme kararları hazır bulunamayan ilgilisine tebliğ olunur. (3) İlgili taraf serbest olmayan bir kişi veya tutuklu ise tebliğ edilen karar, kendisine okunup anlatılır.” hükmünü içermektedir.
    İnceleme konusu somut olayda; 11/09/2012 tarihli kararın sanığın yokluğunda verildiği, başka suçtan cezaevinde hükümlü olan sanığa 5271 sayılı CMK"nın 35/3. maddesine uygun olarak “Okunup anlatılmak suretiyle” tebliğ edilmesi gerekirken sadece “okudum/tebliğ ettim” şeklinde yapılan tebligatın usulsüz olduğu, ayrıca sanığa 18/08/2011 tarihli karar ile atanan vasiye de tebligat yapılmadığı anlaşıldığından kanun yararına bozma konusu yapılan hükmün, sanık ...’a usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olması nedeniyle henüz kesinleşmediği anlaşılmakla, bu aşamada kanun yararına bozma yoluyla incelenmesi olanaklı görülmemiştir.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünceler hükmün henüz kesinleşmemiş olması nedeniyle yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE,
    2- Dosyanın, kanun yolu bildiriminin başvuru mercii, süresi ve yöntemi açısından şerhli davetiye ile sanık ... ve vasisine bildirilip, tebligat eksikliğinin ikmali ile süresinde başvuruda bulunulması halinde temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderilmesini, aksi takdirde usulünce kesinleştirme işlemi yapılarak, bu aşamadan sonra kanun yararına bozma isteminde bulunulmasını teminen mahkemesine iadesine, 08/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi