Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2136
Karar No: 2019/1426
Karar Tarihi: ...02.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/2136 Esas 2019/1426 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, şirketin müdürlüğüne atanan davalıların şirketin parasını bankalardan tahsil ederek zimmetlerine geçirdiklerini ve şirketin mallarını başka bir şubeye gönderdiklerini iddia ederek 1.170.403 USD olduğu belirtilen meblağın davalılardan tahsilini talep etmiştir. İlk aşamada davacının talebi reddedilirken, daha sonra yapılan bir bozma sonrasında davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, verilen kararın gerekçeli olmaması nedeniyle bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak HUMK 388, HMK 297, Anayasa 141, usulü müktesep hak ve aleyhe bozma yasağı kuralları belirtilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2017/2136 E.  ,  2019/1426 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ



    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 22/.../2016 tarih ve 2015/380-2016/954 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen ....02.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ..., davalılardan ... vekili Av. ..., davalı asil ... ve vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalılardan ..."ün müvekkil şirketin ortağı olduğunu, aynı zamanda mali işlerini yönettiği dönemde, şirketin müdürlüğüne atanan davalı ... ve ... ile anlaştığını, davalıların şirketin parasını bankalardan tahsil ederek zimmetlerine geçirdiklerini, şirketin mallarını da şirketin ... Hava Limanı Serbest Bölgesi Şubesi"ne göndermiş gibi gösterip, yine aynı şubeden ... Finansal Kiralama A.Ş."ye satışını yaparak, anılan şubeden fatura keşide ettiklerini, faturayı şirket kayıtlarına intikal ettirmediklerini, satış yapılan şirketten gelen bedelleri ise şirketin hesabı olmakla birlikte aktif olarak kullanmadıkları ... Bankası ... Şubesi"ne 08.09.2004 tarihinde 570.403 USD"yi ....09.2004 tarihinde 600.000 USD"yi transfer ederek, yine 08.09.2004 ve ....09.2004 tarihlerinde anılan bankadan nakden çekmek sureti ile zimmetlerine geçirdiklerini, davalıların toplam 1.170.403 USD"yi kendi aralarında pay ettiklerini ve şirket hesaplarına intikal ettirmediklerini ileri sürerek, 1.170.403 USD"nin davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında yapılan yargılamada iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davanın kabulüne, 1.170.403 USD’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    (1) Dairemizin 2013/2776 Esas, 2014/10008 Karar sayılı bozma ilamında, HUMK 388"nci maddesinin ...-5 nci bentleri (HMK"nın 297. m.) hükümlerine göre, mahkeme kararlarının en azından iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, mahkemece incelenen maddi ve hukuki olayların özünü, mahkemeyi sonuca götüren gerekçenin ne olduğu hususlarını içermesi gerektiği, Anayasanın 141"nci maddesinin ..."ncü fıkrası hükmü de, tüm mahkeme kararlarının gerekçeli olmasının gerektiğinin vurgulandığı, Yargıtay denetiminin de ancak mahkeme kararında gösterilen bu gerekçenin ışığında yapılabileceği, mahkeme hükmünde ise sadece tarafların iddia ve savunmalarının belirtildiği ve mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunun özetlenerek başkaca hiçbir gerekçe gösterilmeksizin karar verildiği belirtilerek, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının gerekçe içermemesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyulmuş olmasına rağmen, red kararından dönülerek, davanın kabulüne karar verilmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, yerel mahkemece verilen davanın reddine ilişkin kısa karar, bir davayı sona erdiren temyizi mümkün olan son kararlardandır. Bu kararla mahkeme, davadan elini çeker ve davayı sona erdirmiş olur. Bu aşamada yapılması zorunlu iş, gerekçeli kararı kısa karar doğrultusunda ve yasal gerekçeleriyle birlikte yazmaktan ibarettir. Artık bu karardan dönme olanaklı olmadığı gibi, kararın asli unsurlarından olan gerekçenin de hüküm fıkrasında uygun biçimde yer alması gerekir. Davanın reddine ya da kabulüne dair karar tefhim edildikten sonra bundan dönülerek yeni ve bundan farklı bir hüküm kurulamayacağı gibi, gerekçe de kısa kararla çelişik olamaz ve daha da önemlisi karar gerekçesiz bırakılamaz. Aksinin kabulü mahkemelere güveni sarsacağı gibi, Anayasa ve yasalarda yer alan kurallara aykırılık oluşturur. Diğer taraftan, mahkemece bozma ilamına uyulmakla bir taraf yararına usuli kazanılmış hak doğacağından bozma dışına çıkılarak karar vermenin usuli kazanılmış hakkın ihlali anlamına geleceği de açıktır. Nitekim, mahkemenin redde ilişkin ilk kararı diğer yönleri incelenmeksizin sadece yasaya uygun olarak gerekçe taşımadığından bahisle bozulmuş, mahkemece bu bozmaya uyma kararı verilmiştir. Burada mahkemece yapılacak iş, hüküm sonucuna uygun olarak gerekçe içeren gerekçeli kararın yazılması olmalıdır.
    Bu genel açıklamalar ışığında, mahkemece davanın reddine ilişkin Dairemiz bozma ilamına uygun ve gerekçe içerir bir şekilde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    (...) Bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenle hükmün re"sen BOZULMASINA, (...) no"lu bentte açıklanan nedenle bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan ....037,00 TL duruşma vekalet ücretinin herbir taraftan alınıp yek diğerine verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekeri halinde temyiz eden taraflara iadesine, .../02/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi

    KARŞI OY

    Uyuşmazlıkta,
    Yerel mahkemenin 14.05.2012 gün 2005/996 esas, 2012/129 karar sayılı "davanın reddine" ilişkin kararının davacı vekilince temyizi üzerine Dairenin 29.05.2014 gün ve 2013/2776 esas, 2014/10008 sayılı kararı ile "yerel mahkeme kararının gerekçeyi içermemesi" nedeniyle bozulması sonucu, yerel mahkemece bozmaya uyularak 22.....2016 gün 2015/380 esas, 2016/954 sayılı kararla, bu kez davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekilince temyizi üzerine çoğunluk görüşü doğrultusunda yazılı gerekçe ile yerel mahkeme kararı tekrar bozulmuştur.
    Sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılamıyorum.
    Dairenin 29.05.2017 günlü bozma kararı ile yerel mahkemenin 14.05.2012 günlü kararı, hukuk aleminden silinmiş olup, yerel mahkeme usule yönelik bozma ilamına uymakla birlikte, "usulü müktesep hak" "aleyhe bozma yasağı" kurallarına uymak kaydıyla dosya içeriğine uygun her türlü kararı vermekte serbesttir.
    Yerel mahkemenin 22.....2016 günlü kararında usule ilişkin kazanılmış hakların ihlalinden ve aleyhe bozma yasağı kuralından söz edilemeyecek olmasına göre mahkemenin bozulan ilk karardan farklı bir karar vermesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyız.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi