Esas No: 2021/10563
Karar No: 2022/3299
Karar Tarihi: 24.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10563 Esas 2022/3299 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/10563 E. , 2022/3299 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce davanın reddine dair karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 12/10/2020 tarih, 2020/İHK-14827 sayılı itirazın kabulü ile itiraza konu kararın kaldırılmasına yeniden hüküm kurulmasına davanın kabulüne, dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; müvekkilinin 22/10/2017 tarihinde, davalı tarafından sigortalanan araçta yolcu olarak seyahat ettiği esnada çift taraflı trafik kazası neticesinde yaralandığını belirterek HMK 107. maddesi gereğince belirsiz alacak 100,00 TL sürekli maluliyet ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 100.00 TL bakıcı giderinin davalıdan tahsili isteminde bulunmuş, talebini 330.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulüne, kararın kaldırılmasına başvurunun kabulü ile 329.800,00 TL sürekli iş göremezlik ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 100,00 TL bakıcı giderinin 20/12/2019 tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde,zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, hükme esas alınan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin 04/10/2019 tarihli üç adli tıp uzmanı tarafından hazırlanan raporunda Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre %96 sürekli maluliyet ve 24 aya kadar iyileşme süresi tespit edildiği anlaşılmaktadır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan bahsi geçen yönetmelik kapsamına göre maluliyet belirlenmiş olmasına karşın Yönetmeliğin 6. maddesi kapsamında davacının yaralanması dikkate alınarak heyette olması gereken uzman hekimler bulunmadan üç adli tıp uzmanı tarafından maluliyet durumunun değerlendirildiği ve buna ilişkin davalı vekilinin itirazların da gerek UHH gerekse İHH tarafından reddedildiği anlaşılmaktadır.
Şu halde; davalı vekilinin itirazlarına göre olay tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde davacının yaralanması da dikkate alınarak heyette olması gereken uzman doktorların kontrolünde maluliyetin belirlenmesi gerekmektedir. Kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Kabule göre, Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikin 16/13 maddesinde "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.