Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2816
Karar No: 2014/4818
Karar Tarihi: 10.04.2014

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/2816 Esas 2014/4818 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2014/2816 E.  ,  2014/4818 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bodrum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 04/12/2013
    NUMARASI : 2012/418-2013/512

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.12.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin paydaşı olduğu 11 ada 75 parsel sayılı taşınmazda davalının diğer paydaş H..C.."ın 469/756 payını 23.11.2012 tarihinde 550.000,00 TL bedelle satın aldığını, satış bedelinin önalım hakkının kullanılmasını engellemek için muvazaalı şekilde yüksek gösterildiğini belirterek, davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
    Davalı vekili, davalının davaya konu payı, taşınmazda fiili taksim olduğu için aldığını, davacının açtığı ortaklığın giderilmesi davasında fiili taksim olduğunu beyan ettiğini, bedelde muvazaanın ise olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası
    14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Ancak davacı, tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir.
    Muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşif tek başına yeterli delil değildir. Sadece davacının diğer delillerini doğrulamak bakımından önem arz eder.
    Somut olaya gelince; davacının bedelde muvazaa iddiası kabul edilerek önalım hakkına konu edilen 67/108 payın ödenen tapu harç ve masraflarının tamamı ile toplam 402.537,71 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı vekili savunmasında dava konusu taşınmazın fiilen taksim edildiğini, davacının açtığı ortaklığın giderilmesi davasında da davacının fili taksim olduğunu beyan ettiğini belirtmiştir. Gerçekten, taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde A ile gösterilen iki katlı kargir evin S...A.. tarafından yapıldığı şerhi bulunmakta ve mahkemece yapılan keşif sonrasında sunulan 19.07.2013 tarihli bilirkişi raporu krokisinden de taşınmaz üzerinde A, B, C, D ile gösterilen binaların olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece davalının taksim savunmasına ilişkin delillerinin, varsa davacının bu konudaki ve bedelde muvazaaya ilişkin karşılık delillerinin sorulup toplanması, ayrıca mahallinde yeniden keşif yapılarak toplanan delillerin birlikte değerlendirilerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 10.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi