2. Ceza Dairesi 2020/14850 E. , 2020/9921 K.
"İçtihat Metni"
İş yeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan sanık ...’nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/2, 119/1-c ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Karasu Asliye Ceza Mahkemesinin 15/04/2014 tarihli ve 2012/425 esas, 2014/292 sayılı kararına karşı sanık tarafından yapılan itirazın sanığa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteyip istemediği sorulmadığından bahisle kabulüne ve anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/02/2015 tarihli ve 2015/62 değişik işsayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 26/02/2020 gün ve 4880-2015 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/03/2020 gün ve 2020/29399 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/02/2015 tarihli ve 2015/62 değişik iş sayılı kararını müteakip, Mahkemesince yeniden yapılan değerlendirme üzerine 05/02/2015 tarihli itirazın kabulüne ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararın kaldırılmasına ilişkin kararın ortadan kaldırılmasına dair Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/02/2015 tarihli ve 2015/186 değişik iş sayılı kararının, hukuken yok hükmünde olduğu düşünülerek yapılan incelemede,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/04/2018 tarihli ve 2014/15-487 esas, 2018/151 sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği nazara alınarak yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, her ne kadar Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/02/2015 tarihli kararı ile sanığa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteyip istemediği sorulmadığından bahisle kabulüne ve anılan kararın kaldırılmasına karar verilmiş ise de, Bergama 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/728 talimat sayılı dosyasında 24/02/2014 tarihli duruşma sırasında savunması alınan sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasını kabul ettiği gözetilmeksizin, itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesindeisabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Karasu Asliye Ceza Mahkemesinin 15/04/2014 tarihli ve 2012/425 Esas – 2014/292 Karar sayılı kararı ile sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına sanığın itirazı üzerine Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin itirazın kabulüne ilişkin 05/02/2015 tarihli ve 2015/62 D. İş sayılı kararından sonra Karasu Asliye Ceza Mahkemesince yeniden değerlendirme yapılmasına ilişkin talep üzerine 05/02/2015 tarihli itirazın kabulüne ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına ilişkin kararın ortadan kaldırılmasına dair Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/02/2015 tarihli ve 2015/186 D. İş sayılı kararının hukuken geçersiz ve yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Bergama 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/728 Talimat sayılı dosyasında, 24/02/2014 tarihli duruşmada sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasını kabul ettiği gözetilmeksizin, itirazın reddi yerine sanığa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteyip istemediğinin sorulmadığından bahisle yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (SAKARYA) 2. Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 05.02.2015 tarihli ve 2015/62 D. İş sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca BOZULMASINA, sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 05/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.