Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/15413 Esas 2020/19650 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/15413
Karar No: 2020/19650
Karar Tarihi: 21.12.2020

Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/15413 Esas 2020/19650 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, kasten yaralama suçundan hüküm giyen sanığın, denetim sürecinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen davanın temyizinde sanığın hakkındaki hükmün açıklanması sırasında gerekçelerin yeterli ve açık olmadığını belirterek bozdu. Mahkeme, olayın çıkış nedeni ve gelişimi üzerinde durulup haksız hareketin hangi taraftan geldiği değerlendirilmediğinden 5237 sayılı TCK'nin haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmamıştır. Ayrıca, mahkeme 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerinin iptali nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Kanun maddeleri; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/11 maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 29 ve 53. maddeleri ve 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 321. maddesi.
(Kapatılan)3. Ceza Dairesi         2020/15413 E.  ,  2020/19650 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten yaralama
    HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyete dair

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) Kasten yaralama suçundan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 231/11. maddesi uyarınca hakkındaki hükmün açıklanması sırasında; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Hadjianastassiou/Yunanistan, 16.12.1992; Van de Hurk/Hollanda, 19.04.1994; Hiro Balani/İspanya 09.12.1994; Ruiz Torija/İspanya, 09.12.1994) kararlarında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3. maddesinde, 5271 sayılı CMK"nin 34, 230 ve 289. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05/05/2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararında belirtildiği üzere, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirebilmesi için, sonuca etkili tüm argümanların, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken bu ilkelere uyulmadan gerekçeden yoksun olarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2) Kabule göre de; olay günü mağdur ..."in alkollü olarak eve gelmesi nedeniyle babası ... ile tartıştıkları, mağdur ..."in babası ..."e hakaret ettiği ve bıçakla yaraladığı, olaya müdahale eden sanık ..."in de bıçakla yaralandığı ve mağdur ... hakkında sanık ..."e yönelik kasten yaralama suçundan mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmakla, olayın çıkış nedeni ve gelişimi üzerinde durulup, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği değerlendirilip, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün asgari (1/4) oranda uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 21.12.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.


































    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.