8. Hukuk Dairesi 2012/2209 E. , 2012/9154 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
..., dahili davacılar ... ve ... ile Tapu Sicil Müdürlüğü ve Kocaköy Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının reddine dair Çal Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 14.10.2011 gün ve 262/611 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı ..., dahili davacı ... ve Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, kadastro çalışmaları sırasında dava dışı 3101 sayılı parselin kendisi ve dava dışı yedi arkadaşı adına tespit ve tescil edildiğini, alanının 312 m2 olduğunu, ne var ki kendilerine ait olan bir kısım yerin Hazine adına tescilli 3116 parsel içerisinde kaldığını, bir kısmın da yol boşluğu olarak bırakıldığını, yol boşluğu olan yerlerin kendilerinin hayvan gübreliği, tuvalet, yakacak koyma, avlu olarak değerlendirildiğini, Hazine adına tespit ve tescil edilen yer içerisinde kendilerine ait 40 yıllık ağıl ve meskenin bulunduğunu açıklayarak tescil harici bırakılan kısımların adına tescilini, Hazine adına kayıtlı olan tapunun iptali ile yine adına tescilini ve köy tüzel kişiliği bu yerde yol çalışmalarına başladığından tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı 07.07.2010 havale tarihli dilekçesiyle, Hazine ve köy tüzel kişiliğini taraf göstererek ve dava dilekçesinde belirttiği üzere sınırlarını keşif sırasında göstereceği alanların kök miras bırakanın mirasçıları adına tesciline karar verilmesini ve köy tüzel kişiliğinin haksız elatmasının önlenmesini talep etmiştir. Davacı, aynı tarihli bir başka dilekçe ile, davayı tamamen ıslah ederek Hazine ve köy tüzel kişiliğine husumet yöneltmiştir.
Mirasçılardan ... ve ... müdahil olarak davaya katılma talebinde bulunmuşlar, mahkeme müdahale taleplerini reddetmiş, bu kez adı geçen kişiler 11.02.2011 tarihli 4 nolu oturumda; Hazine adına kayıtlı 3116 parselle ilgili bir taleplerinin olmadığını, kadastroda yol ya da yol boşluğu olarak bırakılan yerlerden hak talep ettiklerini açıklamışlardır. Bu kişiler açılan davaya muvafakat ettiklerini beyan etmişlerdir.
Davalı ... vekili, davacı tarafın dava konusu yerleri malik sıfatıyla kullanmadığını, bu yerleri kullanım için ecrimisil ödediğini, davanın reddini savunmuştur.
Davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi, dava konusu yerlerin köy kurulduğundan beri köy yolu olduğunu, davacının çalı çırpı yığarak yolu kapattığını açıklamıştır.
Mahkemece, davacının eldeki davayı 27.05.2010 tarihinde açtığını, davalı olarak Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yönelttiğini, 07.07.2010 tarihinde davasını tamamen ıslah ederek Hazine ve köy tüzel kişiliğini davalı olarak gösterdiğini, tapu iptal tescil davalarında Tapu Sicil Müdürlüğünün hasım olamayacağı ve ıslah yoluyla davalı tarafın değiştirilemeyeceği hususları göz önüne alınarak davacının davasının husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içerisinde davacı ..., ... ile davalı Tapu Sicil Müdürlüğünün vekili olan Hazine avukatı tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; davacı ...’ın elbirliği mülkiyet üzere ortak olduğu dava dışı 3101 nolu parsele ilişkin kadastro tutanağı getirilmiştir. 312 m2 olarak avlulu kagir ev ve birlikte ahır ve kerpiç ev niteliğiyle, 07.06.1973 tarih ve 12 sıra numaralı tapu kaydı esas alınarak 16.09.1988 tarihinde ... ile İsmail Kavas, Emine Demir, Ayşe Güler, Alaattin Kavas, ... ve Hüseyin Kavas adlarına verasette iştirak halinde tespit gördüğü, itirazsız olarak 22.03.1990 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Mahallinde keşif yapılmıştır. Yerel bilirkişi ile taraf tanıkları; kadastro bilirkişisi ve uzman bilirkişiler dinlenmiştir. Mahalli bilirkişi, davacı ile davalı tanığı, zilyetliğin 1970’li yıllardan beri devam ettiğini, dava konusu yerin yol boşluğu olduğunu, davacının bu yeri çalı çırpı yığarak kapattığını açıklamışlardır. Davalı köy tüzel kişiliği temsilcisi dava konusu yerin köy kurulduğundan beri kadim köy yolu olduğunu, davacının buraya çalı çırpı yığarak geçişi engellediğini açıklamıştır. Uzman bilirkişiler kroki ve raporlarını dosyaya sunmuşlardır. 3116 nolu parsele ilişkin tapu ve vergi kaydı getirilmiştir. 328 m2 olarak avlulu kagir ev niteliğiyle tapu kaydı esas alınarak Hazine adına tescil edildiği, ziraatçi bilirkişi raporundan 3116 parselin tarımsal amaçlı olarak kullanılan alanlardan olmadığı ve üzerinde tarımsal faaliyet bulunmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin kabulündedir. Uyuşmazlık, kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak bırakılan yerler ile Hazine adına tapu kaydı esas alınarak tespit ve tescil edilen yerin zilyetlikle iktisap edilip edilmeyeceğinde ve TMK.nun 713/1. maddesine dayalı olarak açılan tescil davalarında husumetin yanlış yöneltilmesi halinde ıslah yoluyla doğru hasımlara husumet yöneltilmesinin mümkün olup olmadığında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere ve kural olarak; kadim yolların ve kapanmamış yolların zilyetlikle iktisabı mümkün değildir. Ancak, kadastroda yol olarak belirlenen yerler ile kapanmış yolların koşulları oluştuğu taktirde zilyetlikle kazanılması olanaklıdır. Bundan ayrı, ıslah yoluyla davanın tarafının değiştirilmesi kural olarak mümkün değildir. Ancak, TMK.nun 713/1. maddesine dayalı tescil davalarında, aynı kanunun 713/3. maddesi uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliği yasal hasım olduğundan ve bu tür davalar kamusal yönü ağırlıklı davalardan olması nedeniyle istisnai olarak ıslah yoluyla her zaman doğru hasıma davanın yöneltilmesi mümkün olabilmektedir. Hatta davada taraf gösterilmese dahi sonradan davanın bunlara yöneltilmesi ve taraf teşkilinin sağlanması mümkündür. Öte yandan, husumette yanılgılı olarak Tapu Sicil Müdürlüğü davalı olarak gösterilmiş ise de, bu kurumu temsilen Hazine vekili davayı takip ettiğinden, temsilde hatanın yapıldığının kabulü gerekir.
Hal böyle olunca; ıslah yoluyla husumet yöneltilen Hazine ve köy tüzel kişiliği huzuruyla davanın yargılamasına devam edilerek taraf delillerinin yöntemine uygun olarak toplanması, delillerin değerlendirilmesi, hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek ve yazılı olan gerekçeyle red kararı verilmesi doğru olmamıştır.
Tapu kayıt maliki olarak gözüken ve temyiz talep eden ... usulüne uygun olarak müdahil olmadığından bu kişinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davacı ... ile davalı Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı ve dahili davacıya iadesine 12.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.