
Esas No: 2012/1932
Karar No: 2012/9153
Karar Tarihi: 12.10.2012
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/1932 Esas 2012/9153 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve dahili davacı ... ile Secaattin Polat ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Şiran Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 21.11.2011 gün ve 83/89 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı ve dahili davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, Şiran İlçesi Evren Köyü 1538, 1540 ve 1541 parsel sayılı taşınmazların kendilerine murisleri ...tan kaldığını, ...ile ilgisinin bulunmadığı halde yarı hisselerinin davalıların murisi ... adına yazıldığını açıklayarak, davalıların murislerine ait hisselerin tapu kayıtlarının iptali ile kendi adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, ..., ...ve ... davanın reddini savunmuş, diğer davalılar cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda 15.09.1993 tarih 1991/54 - 1993/151 E:K sayılı karar ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizce, anılan hüküm, 03.10.1994 tarih 1994/8396 - 10674 E:K sayılı ilam ile “mahkemece davalıların gösterdikleri tanıklar dinlenmeden uyuşmazlık hakkında hüküm kurulmuş olması” gerekçesiyle bozulmuş, davacılar vekilinin karar düzeltme talebi ise Dairemizce 09.06.1995 tarihinde reddedilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, dosyanın Yargıtay’dan gelerek, mahkeme hakimince Yargıtay ilamı üzerine davacılara tebliğine ilişkin şerh düşülen 28.06.1995 tarihinden, davacının, dosyanın yeniden ele alınması yönünde dilekçe verdiği 04.08.2009 tarihine kadar BK.nun 125 maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve dahili davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller tüm dosya kapsamından; mahkemece BK.nun 125. maddesinden hareketle davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden reddine karar verilmiş ise de; davacıların hak düşürücü süre içinde tespitten önceki nedene dayalı olarak eldeki davayı açtığı, verilen kararın Yargıtay denetiminden geçtiği ve karar düzeltme talebinin 09.06.1995 tarihinde reddedildiği, mahkemece kararın temyizi sırasında Yargıtay ilamı tebligat masraflarının alındığı tartışmasızdır. Ne var ki, davacı tarafın dosyayı takip etmemesi nedeniyle işlem yapılmadığı, ancak davacı asilin 04.08.2009 tarihli dilekçesi ile dosyanın işleme alındığı ve yazılı olduğu gibi karar verilmiş ise de, hakimin hak düşürücü süre dışında zamanaşımı süresini re’sen dikkate alamayacağı gibi gayrimenkulün aynına ilişkin iş bu davada zamanaşımından da söz edilmez. Yani, somut olayda BK.nun 125.maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durumda; işin esasına girilerek, hükmüne uyulan Yargıtay ilamı doğrultusunda bir karar verilmek gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Açıklanan nedenlerle davacı ve dahili davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesine uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı ve dahili davacıdan alınmasına 12.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.