3. Hukuk Dairesi 2016/7875 E. , 2017/18351 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalılarla ... "s isimli bir kafeterya açtığını, bu iş için gerekli bütün malzemelerin 1 nolu listede belirtildiği gibi tedarik ettiğini, ayrıca cafenin olduğu yerin kirasının, elektrik ve diğer masraflarının kendisi tarafından karşılandığını, en son işyerine geldiğinde davalıların iş yerine sokmadıklarını ve önceden işyerinin vergi kaydı kendi üzerine olduğu halde sonradan davalıların kendi üzerine aldıklarını, bu hususta ... C.Başsavcılığına şikayette bulunduğunu, ayrıca kendisi tarafından temin edilen eşyaların tespit ettirildiğini ve aylık 700.00 TL"den 13 aylık kira tutarı 9.100,00 TL ile tespit sonucu işyerinde bulunan eşyalar haricindeki eşyaların değeri olan 6.000,00 TL olmak üzere toplam 29.100,00 TL"nin davalılardan takipten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
Davalılar; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davacının, davalılar ile birlikte ... ilçe merkezinde "..."s " isimli işyeri açtığı ve cafe niteliğindeki işyerinin ihtiyacı olan bütün malzemelerin ... temin edilerek işyerine getirildiği, hatta kontratın da davacı ile yapıldığı ve bir müddet işyeri işletildikten sonra davacı ve eşinin sık sık ...’ya gitmesini fırsat bilen davalıların cafeye el koydukları, davacının işyerine girmesine engelledikleri gerekçesiyle tespit edilen 14.100,00 Tl değerinde malzeme bedeli , davacı tarafından yatırılan aylık 400,00 TL den 5 kira tutarı 2.000,00 Tl ve bilirkişiden alınan ek rapora göre ... "dan ... "ye tercüme edilen yiyecek malzemeleri dışında kalan cafenin demirbaş eşyaları tutarı 1.195,78 Euro’nun TL karşılığı yönünden davanın kısmen kabulü ile 18.415,74 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK’nun 27. maddesinde; davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgililerinin kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunması, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği açıklanmıştır.
Bu madde hükmü uyarınca; yargılamanın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilerek duruşmaya çağrılması, diğer bir anlatımla taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Bu da çıkarılacak davetiyenin Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebliği ile mümkündür.
Bu bağlamda; taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur.
O nedenle adres araştırmasının titizlikle yapılaması zorunludur. HUMK 73. md. gereğince taraflar usulüne uygun olarak iddia ve savunma için mahkemeye çağrılmadıkça mahkemece karar verilemez. Davacının adres araştırması Tebligat Kanunu ve tüzük hükümlerine uygun olarak yapılmadığı, komşunun imzasının alınmadığı anlaşıldığından usulsüz tebligat yapıldığı, sonraki aşamalarda ise tebligat çıkarılmadığı görülmektedir.
Tebligat Kanununun 10. maddesine göre tebligat, tebliğ yapılacak kişiye bilinen en son adresine yapılır.
Tebligatın yapıldığı dönemde yürürlükte olan Tebligat Tüzüğüne göre; Adreste bulunmama halinde, tebliğ memuru bulunabileceği yeri araştırır, bulamazsa durumu muhtarlığına doğruluğunu onaylatarak tespit etmeli (Tebligat Tüzüğü 28.md.) ve bu durumuda, tebliği çıkaran kuruluşa bildirmelidir. Gösterilen adreste tebligat yapılmayan durumda, tebligatı çıkaran merci tarafından memurların ve diğer meslek ve sanat erbabının adresleri, mensup oldukları teşkilattan, avukatlarınki barodan veya Adliye Vekaletinden, askeri şahısların adresleri askerlik şubesi, Mülki Müdafa Vekaleti gibi salahiyetli mercilerden sorulur. (Tebligat Tüz. 13.md.) Belirtilen özel ve resmi kuruluşların içinde adres tespitinin yapılabileceği Nüfus, Tapu İdareleri, Belediye, Sivil Savunma gibi kuruluşlarda yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinde; mahkemece, davalılara çıkartılan duruşma günü tebligatlarının “adresin sürekli kapalı olması, komşusu ...dan soruldu, muhatabın bir süredir işyerini açmadığı beyanı üzerine mazbata muhtar.... a teslim edilip 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırılıp komşusuna haber verildi” ifadesi ile 14/06/2010 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığı, sonraki aşamalarda bilirkişi raporlarının davalılara tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece; dava dilekçesi ile duruşma gün ve saatinin usulünce davalılara tebliğ edilmesi ve bu suretle taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.