10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12115 Karar No: 2016/11504 Karar Tarihi: 21.09.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/12115 Esas 2016/11504 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/12115 E. , 2016/11504 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesi yönündeki davalı SGK Başkanlığı işleminin iptali ile kesilme tarihi itibarıyla aylığın yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Hakkında verilen boşanma kararı kesinleşen davacıya, babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle kesildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Uyulan bozma ilamı sonrası, mahkemece her ne kadar davanın reddine karar verilmiş ise de; bozma sonrası dinlenen tanık beyanlarından, davacının eski eşinin cezaevinden çıktıktan sonra bir dönem köyde davacının evine bitişik evde kaldığı ve daha sonra baskılara dayanamayarak ...’a gittiği anlaşılmakla, mahkemece, eski eşin köyden ayrılıp ...’a gittiği tarih belirlenip bu tarihe kadar davacı ile eski eşin birlikte yaşadıkları kabul edilmeli, belirlenen bu tarih sonrası için, artık fiilen birlikte yaşamadan söz edilemeyeceğinden, davacıya tekrar ölüm aylığı bağlanması gerektiğine hükmedilmesi gerekmektedir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.