Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11258
Karar No: 2022/3423
Karar Tarihi: 25.02.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11258 Esas 2022/3423 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/11258 E.  ,  2022/3423 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, müvekkilinin kullandığı elektrikli bisiklet ile karşı aracın sürücüsünün sebebiyet verdiği çift taraflı kaza sonucu yaralandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 100 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep etmiş olup ıslahla talebini 82.181,05 TL ye arttırmıştır.
    Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; talebin kabulüne karar verilmiş, anılan karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazası sonucu oluşan zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    5/6/2015 tarihinde dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, sigortalı araç sürücüsünün çarpması sonucu elektrikli bisiklet sürücüsü davacının yaralandığı dosya kapsamıyla sabittir. Olaya ilişkin olarak açılan Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2015/4903 soruşturma sayılı dosyasında Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına dair karar verildiği, Savcılık tarafından Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 253. maddesi kapsamında, uzlaştırma faaliyetlerinde bulunulduğu, kazadaki yaralanma ve maddi hasar nedeniyle şüpheli ... Ceza Muhakemeleri Kanunu'na göre Uzlaştırma Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik'in 20. maddesinde belirtilen maddi ve manevi edimlerden herhangi birini talep etmediklerini belirterek tarafların uzlaştıklarına dair 29/07/2015 tarihli uzlaştırma raporunun düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacının uzlaştırma teklifini kabul etmek suretiyle raporun altını imzaladığı, Cumhuriyet Başsavcılığınca da uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
    5271 sayılı CMK'nın 253/17. bendinde; "Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. "CMK'nın 253/19. bendine göre ise " ... Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932
    tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır." hükmü yer almakta olup anılan Kanun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Bu yasal düzenleme ışığında da uzlaşma raporunu düzenlenmekle davacının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma raporu da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir. Tüm bu nedenlerle uzlaşma raporu ilam mahiyetinde olduğundan ve uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle başvurunun kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle itiraz hakem heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 25/02/2022 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY
    Dava, trafik kazası nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
    Sayın Çoğunluk ile görüş ayrılığı, tarafların ceza soruşturması sırasında uzlaşma sonucu düzenlenen ödeme ve ibra sözleşmesi sonucu, tazminat miktarının az olduğu durumlarda başvuranın tarafından ayrıca maddi tazminat istenip istenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
    Yargıtay (Kapatılan) 21 Hukuk Dairesinin 2015/13528 Esas,2016/6953 Karar sayılı ve 19/04/2016 günlü ilamında Karşı Oy da belirtildiği ve daha sonra 21 Hukuk Dairesinin 2016/16146 Easas ,2018/ 3263 Karar sayılı ve 03/04/2018 tarihli ilamında işaret edildiği üzere tarafımızca da benimsenen görüşe göre'' 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda, bazı suç tipleri için mağdur ile şüphelinin uzlaşması ile mağdurun zararlarının giderilmesi karşılığında suç faili lehine hükümler getirilmiştir. Trafik kazası bazı hallerde taksirle yaralama suçunu oluşturabilir. Taksirle yaralama suçu, Türk Ceza Kanununun 89. maddesinde düzenlenmiştir. Taksirle yaralamaya neden olma suçu, şikayete bağlı olsun veya olmasın uzlaşma hükümlerine tabidir. Ceza Muhakemesi Kanununda yer alan uzlaşma hükümleri (253., 254., 255. maddeler), aynı zamanda taksirle yaralama suçunun oluşması durumunda tazminat hukuku bakımından sonuçlar doğurucu niteliktedir. Uzlaşmanın sağlanması halinde yukarıda belirtilen uzlaşma hükümlerine göre, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Ancak bu sonucun doğması için, mağdur taraf maddi ve manevi tazmin borcunun miktarını belirlemiş ve şüpheli ya da sanık da bu miktara razı olarak belirlenen borcu ödemiş olmalıdır. Türk Borçlar Kanununun 28 ile 30,36,37 maddelerinde düzenlenen yanılma, yanıltma, aldatma, korkutma, bilgisizlik deneyimsizlik parasal yönde sıkıntı içinde
    olma gibi iradeyi sakatlayan haller olmamalıdır. Bu halde, tazmin borcunun uzlaşma ile belirlenmesi ve belirlenen para borcunun ödenmesi, uzlaşmaya taraf olan şüpheli ya da sanık yönünden doğrudan kendi eyleminin sonucu olan borcun ifası anlamına gelecektir''. Başka bir ifadeyle, uzlaşmanını geçerli olması için mağdurun iradesini sakatlayan hiç bir hal olmamalı ve uzlaşmanın sonuçları hakkında mağdur aydınlatılmalıdır.
    Kaldı ki, Karayolları Trafik Kanunu 111. maddesi '' Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup yetersiz ve fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir '' düzenlemesini içermektedir. Düzenleme ile trafik kazaları sonucu meydana gelen zararlar yönünden özel bir düzenleme getirilmiştir. Zarar veren ile yapılan yetersiz veya fahiş olduğu anlaşılan anlaşmaların geçersizliği iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde ileri sürülebilir. Bu halde Türk Borçlar Kanununda düzenlenen irade sakatlığı hallerini aramaya dahi gerek yoktur.
    Bu nedenlerle iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde başvurulması halinde başvuranın talebinin incelenmesi gerektiğini düşündüğümden Sayın Çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi