Esas No: 2021/605
Karar No: 2021/604
Karar Tarihi: 06.04.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 49. Hukuk Dairesi 2021/605 Esas 2021/604 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
49. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
DOSYA NO : 2021/605
KARAR NO : 2021/604
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/12/2020
NUMARASI : 2020/236 Esas, 2020/587 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 06/04/2021
Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ; İstinaf isteminde usul işlemleri tamam olduğundan, ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinin ve dosyanın istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı. İstinaf sebepleri: Davalılar 08/02/2021 tarihinde süresinde sundukları istinaf başvurusu dilekçelerinde: İtirazın iptali davasının nerede açılacağı konusunda İcra İflas Kanunu'nda özel bir yetki kuralına yer verilmediğini, icra takibinin yapıldığı yer Mahkemesi HMK hükümlerine göre yetkili Mahkeme değil ise, icra takibinin yapıldığı yer Mahkemesinde itirazın iptali davası açılamayacağını, icra takibinde yetkiye itiraz edilmemiş ve sonuç olarak icra dairesinin yetkisi kesinleşmiş olsa dahi, icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili hale gelmeyeceğini, bu hususun Yargıtay içtihatları ile de sabit olduğunu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 27/01/2016 tarihli 2014/4965 E.-2016/1011K. sayılı kararında da açıkça belirtildiğini, itirazın iptali davasının hukuk muhakemeleri kanunu uyarınca yetkili icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerekmekte olup, bu hususta icra takibinde yetkiye itiraz edilmemesi de bu hukuki gerçeği değiştirmeyeceğini, kaldı ki, icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz edildiğini, itirazın İptali davasının görülebilmesi için, öncelikle, ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin bulunması gerektiğini, yetkili icra müdürlüğünde takip yapılmış ise işin esasına girilmeli, yetkisiz icra müdürlülüğü'nde icra takibi yapılmış ise geçersiz takibe dayanılarak itirazın iptali davası açılamayacağından davanın "reddine" karar verilmesi gerektiğini.(Y.H.G.K. 2013/10-395 E., 2013/1568 K. sayılı ve13.11.2013 T. Kararı) yetkisiz icra müdürlülüğü'nde icra takibi yapılmış ise geçersiz takibe dayanılarak itirazın iptali davası açılamayacağından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi haksız, yasa ve usule aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı, 09/02/2021 tarihli istinaf dilekçesinde: (gerekçeli karar 20/01/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. İki haftalık yasal süre 03/02/2021 tarihinde dolmaktadır. Davacıya, davalıların istinaf başvuru dilekçesini 16/02/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. İstinaf dilekçesinden katılma yoluyla istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.) davalılar vekili tarafından davayı kötü niyetli olarak uzatmak amacıyla mesnetsiz iddialarla yetki itirazında bulunulduğunu, iş bu davaya konu alacak için ilk olarak İstanbul ... İcra Müdürlüğü ... E. sayılı dosyadan takibe geçilmiş davalılar vekili tarafından 17.10.2019 tarihinde ilk itiraz dilekçesi verildiğini, geçersiz itiraz dilekçesi üzerine yine de itiraz dilekçesi üzerine yetki itirazı kabul edilerek yetkili Beykoz İcra Müdürlüğü ... E. sayılı dosya üzerinden takibe devam edildiğini, yine davalılar vekili tarafından bu sefer geçersiz yetki itirazı ile Beykoz icra dosyasına itirazda bulunulduğunu, yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle geleceğini, davalılar vekilinin sunmuş olduğu karar karşı daha güncel tarihli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/26168Esas - 2017/12357Karar sayılı 12.12.2017 tarihli kararında "somut olayda, davalı-borçlunun icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği ancak itirazında yetkili icra dairesinin neresi olduğunun beyan edilmediği bu haliyle yapılan yetki itirazının geçersiz olduğu böylece icranın yetkisinin kesinleştiği sabit olup mahkemece, işin esasına girilerek, neticesine göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir." denildiğini, davalılar vekili tarafından ilk itirazında yetkili mahkemenin davalılardan birininin ikametgah adresi Beykoz olduğundan yetkili olarak Ankara veya Beykoz adliyelerini bildirdiğini, bu itiraz geçersiz olmasına rağmen kabul edildiğini, ikinci yetki itirazı ise usulüne uygun olmadığından geçersiz yetki itirazına sahip olduğunu, yetki itirazına dayanak gösterdiği sözleşmeyi cevap dilekçesi ekinde ibraz etmediğini, bu saatten sonra ibraz edilecek delillere ve iddialara muvafakatı bulunmadığını, yetki sözleşmesini kabul etmek gerekse dahi davalılar tasrafından ilk itiraz dilekçesinde Beykoz adliyesinin yetkisi kabul edilerek taraflarca yetkili mahkeme kararlaştırıldığını, iş bu sebeple yetki sözleşmesinin de içeriğinin değiştiğini, yerel mahkeme kararının yetki yönünden ankara mahkemeleri'nin yetkili olduğu yönelik kararın kaldırılarak davalının yetki itirazının reddine karar verilmesini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Yasal dayanak: Hukuk Muhakemeleri Kanunu; 190, 191. maddeleri,Türk Medeni Kanunu 6, 688, 689, 690, 691, 694. maddeleri, 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu 18, 19, 20, 28, 38. maddeleri, Türk Borçlar Kanunu 117, 118, 120. maddeleri, İcra İflas Kanunu 67 maddesi,Yargılama konusu olayda: Dava dışı ... Şti. tarafından davalılar aleyhine İstanbul .... İcra Müdürlüğü'nün ....E sayılı dosyası ile 07/10/2019 tarihnde faturalara bağlı olarak oluşan cari hesap alacağı açıklaması ile 192.293,39TL asıl alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, borçluların yetkiye itirazı alacaklının kabulü üzerine takibin Beykoz İcra Müdürlüğü'nün ... E sayılı dosyası üzerinden devam ettiği,Davacı Beykoz İcra Müdürlüğü'nün ...E sayılı dosyasında alacaklı bulunan dava dışı ... Şti. Tarafından TBK 183 ve devamı maddeleri gereği alacağın temliki prosedürü işletilerek temlik edildiğini, davalıların ticari alışverişten kaynaklanan borcu ödemediklerini iddia ederek itirazın iptalini ve icra inkar tazminatını talep ettiği,Davalıların cevap dilekçelerinde davacının, dava konusu icra takibine konu alacağı devir almış olduğu ve davanın dayanağı olan icra takibinin alacaklısı olan dava dışı tuna iş makinaları firması ile akedilmiş olan sözleşmenin yetki şartı ile ankara icra daireleri ve ankara mahkemeleri münhasıran yetkili kılınmış olduğundan, "yetkisizlik kararı" verilerek davanın usulden reddini, davacı ile borçlandırmayı gerektirecek hiçbir akdi bağ ve münasebet bulunmadığını, dava dışı tuna iş makinaları firmasının yasal ve sözleşmesel açıdan herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, alacak yargılamayı gerektirdiğinden, likit alacak niteliğini haiz olmadığını, davacı aleyhine dava konusunun en az %20'si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği, Mahkemenin "uyuşmazlığın, alacağını temlik eden dava dışı ... Ltd. Şti. ile davalılar arasında imzalanan "Araç - Makine Kiralama Altyüklenici Sözleşmesi"nden kaynaklandığı, tarafların tutunduğu kira sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, kira sözleşmesi geçerli ve mer'i ise tarafların hak ve borçları, kira hukuku ilke ve kuralları çerçevesinde yapılacak yargılama neticesinde netlik kazanacağı, HMK madde 4/1-a gereğince Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, Araç - Makine Kiralama Altyüklenici Sözleşmesi"nin 10. maddesinde yetki şartına yer verildiği, tarafların doğabilecek uyuşmazlıkların çözümü için Ankara Mahkemelerini yetkili kıldıkları" gerekçesi ile davanın görevli olmadığından dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine, davaya bakmaya Ankara Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli yetkili olduğuna karar verdiği, Dava dilekçesi ekindeki Kadıköy .... Noterliği'nin 18/11/2017 tarih ... yevmiye nolu alacağın devri başlıklı belgeden dava dışı ...Şti'nin Beykoz İcra Müdürlüğü'nün ... E sayılı dosyasındaki 222.773,96TL alacağın tamamını bütün ferileri ile davacıya 186.000,00TL bedel karşılığı devrettiğinin anlaşıldığı,Dosya içinde mevcut araç-makine kiralama altyüklenici sözleşmesinin incelenmesinde; işin iş makinesi kiralama, yüklenicinin ... Dudullu Bostancı Metro Yapım Ortaklığı, altyüklenicinin ... Şti olduğu, operatör şoför tanımının yapıldığı, sözleşmenin hakediş ve ödemeler başlıklı 6. Maddesinde operatör dahil kiralaması yapılan iş makinelerinin ve operatör hariç kiralaması yapılan iş makinelerinin çalışma sürelerinin belirlendiği, ücretlendirme esaslarının ek-1 birim fiyat çizelgesi ve ek-2 yükümlülükler listesine göre yapılacağının düzenlendiği, ekindeki ek birim fiyat çizelgesinde ekipmanın cinsi belirtilerek 28 gün 10 saat tek vardiya ve operatörlü kiralandığının devamındaki yükümlülük listesinde operatör giderlerinin yemek ücreti haricinde altyüklenici tarafından karşılanacağının belirlendiği,Uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanmadığı ve dava dışı ... Şti ait makinaların operatörleriyle birlikte davalı tarafça kullanılmasına ilişkin hizmet sözleşmesinden kaynaklanan kullanım bedellerinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkin olduğu, buna göre Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olmadığı,Sözleşmenin taraflarının tacir olup aralarındaki ilişkinin ticari iş niteliğinde olduğu ancak takibe konu edilen borcun davacıya devredildiği, devralan davacının ise şahıs olduğu, dosya kapsamından tacir olup olmadığının anlaşılamadığı,Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/4725E.-2016/9812K. sayılı 7.4.2016 tarihli kararında "Mahkemece, aracın ticari araç olması sebebiyle genel mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle hem görevsizlik hem de yektisizlik kararı verilmiş ise de; görevsizlik kararıyla birlikte yetkisizlik kararı verilmesi hukuken mümkün değildir. Öncelikle görevli mahkemenin belirlenmesi ve yetki hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesi gerekir. Hal böyle olunca; mahkemece, sadece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken hem görevsizlik hem de yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." şeklinde karar verildiği buna göre öncelikle görevli mahkemenin belirlenmesi, yetki hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesi gerekir iken hem görevsizlik hem de yetkisizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmıştır. Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; duruşma yapılmasına gerek olmadığı, uyuşmazlığın makinaların operatörleriyle birlikte davalı tarafça kullanılmasına ilişkin hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı, buna göre Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olmadığı, sözleşmenin taraflarının tacir olup aralarındaki ilişkinin ticari iş niteliğinde olduğu ancak takibe konu edilen borcun davacıya devredildiği, devralan davacının ise şahıs olduğu, dosya kapsamından tacir olup olmadığının anlaşılamadığı, buna göre davacının tacir olup olmamasına ve sonucuna etkisine göre öncelikle (Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa Ticaret Mahkemesi mi görevli) görevli mahkemenin belirlenmesi, yetki hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesi gerekir iken hem görevsizlik hem de yetkisizlik kararı verilmiş olması sebebiyle, mahkeme kararının yerinde olmadığı, istinaf sebebi yerinde olduğundan HMK 353/1-a/3-6 maddesi gereğince istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle,Davacı ve davalıların istinaf başvurusunun kabulüne, İlk derece Mahkemesi kararın KALDIRILMASINA, Yargılamanın eksikler tamamlanarak kaldığı yerden devamı için dosyanın ait olduğu Mahkemeye İADESİNE,Peşin yatırılan istinaf başvuru harçlarının mahsubuna, Peşin yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde yatırana iadesine, Gider avansından kalanın talep halinde yatıranlara iadesine, Dair dosya üzerinden, tarafların ve vekillerinin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi, açıkça anlatıldı. 06/04/2021