Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Davacı vekili tarafından, Siirt İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2008/10 esas ve 38 karar sayılı, borca itiraz ve takibin iptali talebinin kabulüne ilişkin kararı ile ilgili olarak yargılamanın yenilenmesi talep edilmiş, mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunun sahteliği kati bir hükümle tespit edilemediğinden talebin reddine karar verilmiştir.
HUMK.nun 445.maddesine göre, hakkında yargılamanın iadesi istenebilecek kararlar, aynı kanunun 237. maddesi anlamında kesin hüküm niteliği taşıyan kararlardır. İcra hukuk mahkemesi kararları, bazı davalarda verilen kararlar (istihkak, ihalenin feshi davaları gibi) hariç genelde kesin hüküm oluşturmazlar. Etkileri, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine göre açılacak menfi tesbit ya da istirdat davalarıyla kaldırılabilecek icra mahkemesi kararları, bu genellemenin kapsamındadır. Somut olayda olduğu gibi borca kısmi itiraz nedeniyle takibin kısmen iptaline ilişkin olarak verilmiş olan icra hukuk mahkemesi kararı da bu nitelikte bulunduğundan, yargılamanın iadesi davasına konu yapılamaz.
Bu durumda mahkemece, davacı borçlu isteminin yukarıda belirtilen nedenlerle reddi gerekirken yazılı gerekçe ile esastan reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının İİK 366 ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 15,60 TL onama harcının mahsubuna, bakiye 1,55 TL harcın temyiz edenden alınmasına, 11.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.