Esas No: 2021/10870
Karar No: 2022/3425
Karar Tarihi: 25.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10870 Esas 2022/3425 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/10870 E. , 2022/3425 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, müvekkilinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu aracın karşı yönden gelen araç ile çarpışması sonucunda yaralandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 10,00 TL sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talep etmiş olup ıslahla talebini 108.487,19 TL ye arttırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; talebin kabulüne karar verilmiş, anılan karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeni ile bedensel zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili, meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp tazminat talebinde bulunmuş olup davalı vekili karara dayanak olan malüliyet raporunda; davacının venöz dönüş bozukluğu ve benzeri muayene bulguları arasında kaza ile illiyet bağı olmadığını savunmuştur. Davacının maluliyetinin haksız fiil sorumlusunun fiili sonucu oluştuğunun, yani haksız fiil ile maluliyet arasında illiyet bağının bulunduğunun belirlenmesi sorumluluk açısından zorunludur. Bu nedenlerle bilirkişi raporu karar vermeye elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda, davacının tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya arasına getirtildikten sonra, davacının Adli Tıp Kurumunca muayenesi yapılarak (sadece bu somut olaya münhasır olmak üzere maluliyet raporunun ATK Dairesince düzenlenmesi), Adli Tıp Kurumundan kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Yönetmeliğine göre, kazadan sonra oluştuğu belirtilen rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağının olup olmadığı, maluliyet oranına etki edip etmediği tespit edilerek sonucuna göre karar verilmek üzere, itiraz hakem heyeti kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Kabule göre de; davacı yararına vekalet ücretine karar verilirken Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.