Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/15842
Karar No: 2022/3555
Karar Tarihi: 28.02.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15842 Esas 2022/3555 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/15842 E.  ,  2022/3555 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından talep edilmiş, davalı ... vekilince duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 02.02.2022 Salı günü davalı ... vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... geldi. Davacı adına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; davalı ... ve ... Sayım Petrol Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin müvekkili bankaya genel kredi sözleşmesi sebebi ile borçlu olduğunu, bu borç sebebi ile İstanbul İcra Müdürlüğü’nün 2018/25321 sayılı dosyası ile hakkında icra takibi başlatıldığını, akabinde borçlu ... ve ... Sayım Petrol Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin pasif malvarlığı araştırmasına gidilmesi sonucunda yüzlerce taşınmazı elden çıkardığının tespit edildiğini, dava konusu taşınmazları da mal kaçırma gayesiyle davalı borçlu ...’nın diğer davalı ...'ye bağış yoluyla devrettiğini ileri sürerek tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece davalı borçlu tarafından farklı kişilere devredilen her bir taşınmaz için açılan davaların ayrılmasına karar verilmiştir.
    Davalı ... vekili; dava konusu edilen ... İli ... İlçesi ... 2185 parselde bulunan A 4 Blok 5. Kat 12 nolu bağımsız bölüm ile ... İli ... İlçesi ... 2185 parselde bulunan A 4 Blok 8. Kat 18 nolu taşınmazların müvekkilinin murisi olan babası ... ve ortaklarına ait iken murisin 1999 yılında vefatı üzerine hissesinin mirasçılarına intikal ettiğini, taşınmazın bir kısmının orman içinde kalmış olduğu anlaşıldığından söz konusu taşınmazın orman alanında kalan kısmının ormandan çıkarılması için bir kısım mirasçının taşınmazdaki hisselerini ...'ya devrettiğini, ...'nın uğraşları sonucunda taşınmazın bir kısmının ormanla bir ilgisinin bulunmadığının anlaşıldığını ve ... tarafından inşaat yapımına başlandığını ve inşaattan müvekkiline düşen dairenin devrinin 08/04/2011 tarihinde yapıldığını, bu devrin bedelsiz yapılmasının nedeninin hisse devrinin bir karşılığı olmasından kaynaklı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili; ... ile ortak oldukları miras malı taşınmazın ... tarafından ...'ya devredildiğini, bu devirden sonra taşınmaz üzerinde inşaat yapılmak üzere ... İnşaat ile kat karşılığı satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, devredilen taşınmazın da davalı ...'nin davalıya devretmiş olduğu paya karşılık aldığı daire olduğunu, inşaat bitiminde payına düşen daireyi aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, taşınmazın edinme sebebinin bağış olarak nitelendirildiği, ...'nın borçlu ...'nın halası olması sebebiyle ekonomik durumunu ve alacaklılarına zarar verme kastını bildiği veya bilmesi gereken kişilerden olduğu, yapılan tasarrufun İİK 278. maddesi gereğince bağışlama niteliğinde olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Adana Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    Somut olayda, mahkemece taşınmazın edinme sebebinin bağış olarak nitelendirildiği, ...'nın borçlu ...'nın halası olması sebebiyle ekonomik durumunu ve alacaklılarına zarar verme kastını bildiği veya bilmesi gereken kişilerden olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
    Davalı 3.kişi ...’nın davalı borçlu ...’nın halası olduğu, dava konusu edilen ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 2185 parselde bulunan taşınmazda daha önceden davalı 3.kişi ...’nın murisi ... ve dava dışı ortaklarının hisse sahibi olduğu, murisin vefat etmesi üzerine taşınmazdaki hisselerin davalı ...’ya intikal ettiği, 18/05/2012 tarihinde ... 2.Noterliği 08064 yevmiye no ile ... İnş.Taah.ve San.Ltd.Şti. İle kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği ve taşınmaz üzerinde inşaat yapıldığı, 02/06/2014 tarihinde dava dışı ... adına kat irtifakı tesis edildiği, 30/12/2014 tarihinde davalı borçlu ...’ya devredildiği ve 19/12/2017 tarihinde de davalı borçlu Mehmet tarafından davalı 3.kişi ...’ye kayıtsız şartsız bağışlandığı anlaşılmaktadır. Davalı 3.kişi ...; dava konusu taşınmazın bir kısım hissesinin aslında babasına ait iken, babası vefat edince kendisine mirasen intikal ettiğini, ancak taşınmazın bir kısmının orman içinde kalmış olduğu anlaşıldığından söz konusu taşınmazın orman alanında kalan kısmının ormandan çıkarılması için taşınmazdaki hisselerini geri almak üzere ...'ya devrettiğini, ...'nın uğraşları ile açılan dava sonucunda taşınmazın bu kısmının ormanla bir ilgisinin bulunmadığının anlaşıldığını ve ... tarafından inşaat yapımına başlandığını ve inşaattan müvekkiline düşen dairenin devrinin de 08/04/2011 tarihinde yapıldığını iddia etmekte olup, mahkemece; kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı 3.kişi ...’ya düşecek olan taşınmazların dava konusu edilen taşınmazlar olup olmadığı araştırılmadığı gibi, davalı 3.kişi ...; dava konusu edilen taşınmazın orman sınırları arasından çıkarılması için açılan bir davada kendisini temsil etmesi için taşınmazın ...’ya devrini sağladıklarını iddia etmekte olup, sözü edilen bu davanın gerçekten olup olmadığı ve taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurulurken ... adına değil de dava dışı ... adına kurulması ve sonra ...’ya devredilmesinin sebepleri de araştırılmamıştır. Bu durumda; mahkemece yapılacak iş; kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı 3.kişi ...’ye düşecek olan taşınmazların dava konusu taşınmazlar olup olmadığının, bu taşınmazların orman sınırları içinde kalması nedeniyle ... tarafından açılan bir davanın olup olmadığı ve sonucunun ne olduğunun, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kat irtifakının neden ... adına kurulduğunun araştırılıp tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyize konu yerel mahkeme kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA; HMK 373/1 maddesi gereğince istinaf mahkemesinin esastan red kararının kaldırılarak dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar ... ve ...'ya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ile ...'ya geri verilmesine, 28/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi