8. Hukuk Dairesi 2012/2058 E. , 2012/9130 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve ... ve müşterekleri, ... mirasçıları; ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ....Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.04.2011 gün ve 236/118 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, dava dilekçesinde tarafların...mirasçıları olduklarını kök muris ....kızı ...nin vefatı ile mirasçı olarak evlatları ...,... ve ..."un kaldığını kök murisin ölümünden sonra mirasçılarının 21.10.1999 tarihinde bir araya gelerek gerek muris ...a gerekse anneleri ..."ye ait taşınmazları aralarında taksim ettiklerini, taksim sözleşmesine göre, ... Köyü 1136 parsel sayılı taşınmaz ile 114 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davacının payına düştüğünü açıklayarak davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan ..., ..., ... yargılama oturumunda miras yoluyla kalan taşınmazlarda herkesin kendi yerini kullandığı, keşif sırasında davacının hak ettiği yerleri zeminde görüp ona göre beyanda bulunacaklarını açıklamıştır. Diğer davalılar davaya cevap vermedikleri gibi yargılama oturumuna da katılmamışlardır.
Mahkemece, kadastro tespitinden sonra dava tarihine kadar on yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu ve kadastro tespitinden sonra taksim sözleşmesi yapılmış ise de tarafların tapulu taşınmazlardaki hisselerini tapuda birbirlerine devredebilecekleri benimsenerek davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, miras taksim sözleşmesine dayalı olarak TMK.nun 676. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali tescil davasıdır.
Uyuşmazlık konusu, 1136 parsel sayılı taşınmaz 09.08.1967 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden Mustafa oğlu Süleyman Selvi adına tapuya tescil edilmiş, tespite itiraz edilmemesi üzerine 27.01.1969 tarihinde kadastro tutanağı kesinleşmiş, 114 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ise 24.05.1995 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden ... kızı ... ... çocukları ..., ..., ..., ...., ...,...i ile ... ile... çocukları ..., ... ve ... adına veraseten iştirakli olarak tespit edilmiş kadastro tutanağı 15.01.1996 tarihinde kesinleşmiş ve tespit gibi tapuya tescil edilmiştir.
Dosya arasındaki veraset ilamlarına göre Süleyman Selvi 24.10.1992 tarihinde, Selvi Selvi ise 29.06.1998 tarihinde vefat etmiş, davacı taraf ise 1136 parsel sayılı taşınmazın tespit tarihi olan 09.08.1967 tarihinden ve 114 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tespit tarihi olan 24.05.1995 tarihinden sonra 21.10.1999 tarihli taksim sözleşmesi ile murislerinden intikal eden bir kısım taşınmazlarını taksim ettiklerini iddia etmiş olduğuna göre, tespit tarihinden önceki sebepler yönünden 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin tespit tarihinden sonra yapılan miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil davasında uygulanma olanağı bulunmamaktadır. TMK.nun 676/son maddesine göre paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Mahkemece, tüm mirasçıların katılımıyla yapılan 21.10.1999 tarihli miras taksim sözleşmesine değer verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken karar yerinde yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Bu nedenle davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 12.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.