Esas No: 2021/20659
Karar No: 2022/3551
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/20659 Esas 2022/3551 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/20659 E. , 2022/3551 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen tasarrufun iptali davasında verilen davanın kabulüne ilişkin hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; esas yönünden istinaf isteminin reddine ilişkin kararın, süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyizi talep edilmiş, davalı ... vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla, duruşma istemi miktar yönünden reddedilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili; davalı ... ve ... Petrol Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin müvekkili bankaya genel kredi sözleşmesi sebebi ile borçlu olduğunu, bu borç sebebi ile İskenderun İcra Müdürlüğü’nün 2018/22555 sayılı dosyası ile hakkında icra takibi başlatıldığını, akabinde borçlu ... ve ... Petrol Nak. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin pasif malvarlığı araştırmasına gidilmesi sonucunda yüzlerce taşınmazı elden çıkardığının tespit edildiğini, dava konusu taşınmazı da mal kaçırma gayesiyle davalı borçlu ...’nın diğer davalı ...'ye bağış yoluyla devrettiğini ileri sürerek tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece davalı borçlu tarafından farklı kişilere devredilen her bir taşınmaz için açılan davaların ayrılmasına karar verilmiştir.
Davalı ... vekili; dava konusu edilen ... 2185 parselde bulunan A 4 Blok 8. Kat 17 nolu bağımsız bölüm taşınmazın müvekkilinin murisi olan babası ... ... ve ortaklarına ait iken murisin 1999 yılında vefatı üzerine hissesinin mirasçılarına intikal ettiğini, taşınmazın bir kısmının orman içinde kalmış olduğu anlaşıldığından söz konusu taşınmazın orman alanında kalan kısmının ormandan çıkarılması için bir kısım mirasçının taşınmazdaki hisselerini ...'ya devrettiğini, ...'nın uğraşları sonucunda taşınmazın bir kısmının ormanla bir ilgisinin bulunmadığının anlaşıldığını ve ... tarafından inşaat yapımına başlandığını ve inşaattan müvekkiline düşen dairenin devrinin 08/04/2011 tarihinde yapıldığını, bu devrin bedelsiz yapılmasının nedeninin hisse devrinin bir karşılığı olmasından kaynaklı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; ... ile ortak oldukları miras malı taşınmazın Hadice tarafından ...'ya devredildiğini, bu devirden sonra taşınmaz üzerinde inşaat yapılmak üzere ... İnşaat ile kat karşılığı satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, devredilen taşınmazın da davalı ...'nin davalıya devretmiş olduğu paya karşılık aldığı daire olduğunu, inşaat bitiminde payına düşen daireyi aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazın edinme sebebinin bağış olarak nitelendirildiği, ...'nın borçlu ...'nın halası olması sebebiyle ekonomik durumunu ve alacaklılarına zarar verme kastını bildiği veya bilmesi gereken kişilerden olduğu, yapılan tasarrufun İİK 278. maddesi gereğince bağışlama niteliğinde olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Adana Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
Somut olayda, mahkemece taşınmazın edinme sebebinin bağış olarak nitelendirildiği, ...'nın borçlu ...'nın halası olması sebebiyle ekonomik durumunu ve alacaklılarına zarar verme kastını bildiği veya bilmesi gereken kişilerden olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir.
Davalı 3. kişi ...’nın davalı borçlu ...’nın halası olduğu, dava konusu edilen ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 2185 parselde bulunan taşınmazda daha önceden davalı 3.kişi ...’nın murisi ... ... ve dava dışı ortaklarının hisse sahibi olduğu, murisin vefat etmesi üzerine taşınmazdaki hisselerin davalı ...’ya intikal ettiği, 18/05/2012 tarihinde İskenderun 2.Noterliği 08064 yevmiye no ile ... İnş.Taah.ve San.Ltd.Şti. İle kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği ve taşınmaz üzerinde inşaat yapıldığı, 02/06/2014 tarihinde dava dışı ... adına kat irtifakı tesis edildiği, 30/12/2014 tarihinde davalı borçlu ...’ya devredildiği ve 26/12/2017 tarihinde de davalı borçlu ... tarafından davalı 3.kişi Hadice’ye kayıtsız şartsız bağışlandığı anlaşılmaktadır. Davalı 3.kişi ...; dava konusu taşınmazın bir kısım hissesinin aslında babasına ait iken, babası vefat edince kendisine mirasen intikal ettiğini, ancak taşınmazın bir kısmının orman içinde kalmış olduğu anlaşıldığından söz konusu taşınmazın orman alanında kalan kısmının ormandan çıkarılması için taşınmazdaki hisselerini geri almak üzere ...'ya devrettiğini, ...'nın uğraşları ile açılan dava sonucunda taşınmazın bu kısmının ormanla bir ilgisinin bulunmadığının anlaşıldığını ve ... tarafından inşaat yapımına başlandığını ve inşaattan müvekkiline düşen dairenin devrinin de 08/04/2011 tarihinde yapıldığını iddia etmekte olup, mahkemece; kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı 3.kişi ...’ya düşecek olan taşınmazların dava konusu edilen taşınmazlar olup olmadığı araştırılmadığı gibi, davalı 3.kişi Hadice; dava konusu edilen taşınmazın orman sınırları arasından çıkarılması için açılan bir davada kendisini temsil etmesi için taşınmazın ...’ya devrini sağladıklarını iddia etmekte olup, sözü edilen bu davanın gerçekten olup olmadığı ve taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurulurken Hadice adına değil de dava dışı ... adına kurulması ve sonra ...’ya devredilmesinin sebepleri de araştırılmamıştır. Bu durumda; mahkemece yapılacak iş; kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı 3.kişi Hadice’ye düşecek olan taşınmazların dava konusu taşınmazlar olup olmadığının, bu taşınmazların orman sınırları içinde kalması nedeniyle ... tarafından açılan bir davanın olup olmadığı ve sonucunun ne olduğunun, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kat irtifakının neden ... adına kurulduğunun araştırılıp tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyize konu yerel mahkeme kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA; HMK 373/1. maddesi gereğince istinaf mahkemesinin esastan red kararının kaldırılarak dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.