11. Ceza Dairesi 2017/1174 E. , 2020/3265 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan açılan kamu davasında; UYAP üzerinde yapılan kontrolde, sanığın aynı mükellefiyeti nedeniyle 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından Bursa 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/1020 Esas ve 2020/9 Karar sayılı dava dosyası ile yargılamasının yapılarak mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmakla, sanığın aynı mükellefiyeti ile aynı takvim yılında başka mükelleflerce düzenlenen sahte faturaları kullandığına ilişkin tespitin yeni bir suçu oluşturmayıp, zincirleme suç içinde değerlendirilmesi gerekeceği cihetle; 2010 yılına ilişkin mükerrer yargılama yapılmaması ve eylemlerin zincirleme suç içinde kalıp kalmadığının değerlendirilmesi açısından, söz konusu dosya ile varsa aynı mükellefiyeti ve aynı yıllara ilişkin diğer dava dosyalarının da duruşmaya getirtilip incelenmesi, mümkün olması halinde davaların birleştirilmesi, aksi durumda davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınmasından sonra sanığın eylemlerinin zincirleme suç niteliğinde olup olmadığı veya mükerrer dava açılıp açılmadığının belirlenmesi ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
2-Sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmeyerek faturalardaki malları gerçekten aldıklarını ve ödemeleri tahsilat makbuzu ile elden yaptıklarını belirtmesi, dosyada mevcut vergi raporlarından suça konu faturaları düzenleyen kişi ve şirketler hakkında sahte fatura düzenleme suçundan vergi tekniği raporlarının düzenlendiğinin anlaşılması ancak bu raporların dosya arasına alınmamış olması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
a)Faturaları düzenleyen mükellef/mükellefler hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında ilgili takvim yılında “sahte fatura düzenleme suçundan” dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise dosyaların getirtilerek incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c)Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturaları düzenleyen mükellefe ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
3-Kabule göre de;
a)Aynı takvim yılında farklı beyanname dönemlerinde birden fazla sahte fatura kullanma eyleminin zincirleme suç oluşturması nedeniyle TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 18/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.