17. Hukuk Dairesi 2019/1702 E. , 2020/5463 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, dava dışı ..."in müvekkili şirket nezdinde sağlık sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, 28.06.2012 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonrası yaralandığını ve sigortalının tedavi gideri olarak 6.351,30 TL"nin 13.08.2012 tarihinde, 4.804,53 TL"nin 23.08.2012 tarihinde olmak üzere toplam 11.155,83 TL"nin müvekkili tarafından ödendiğini, 25.01.2011 tarihli ve 27857 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Yasa"nın 59.maddesi ile değişik 2918 sayılı Yasa"nın 98.maddesine göre trafik kazaları nedeni ile meydana gelen tedavi giderlerinin tedavi gören kişinin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağını, bu nedenle tedavi giderlerinden doğan sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumuna geçtiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 11.155,83 TL"nin ödeme tarihi olan 23.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 6111 sayılı kanunun 59. Maddesi ile değişik 2918 sayılı Kanunun 98. Maddesi, aynı kanunun Geçici 1. Maddesi, Hazine Müsteşarlığında 27.08.2011 tarih ve 28038 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. (1) maddesi, aynı Yönetmeliğin Geçici 1. Maddesi hükümleri dikkate alınarak kurum kayıtları üzerinde yapılan incelemede anılan şahsın herhangi bir başvurusunun bulunmadığının tespit edildiğini, 28.6.2012 tarihli trafik kazası sonrasında kurum tarafından ... adına sağlık hizmet sunucularına
ödenen tedavi giderlerini gösterir medula dökümlerinin dosyaya sunulduğunu, bahsedilen yasal düzenlemeler nedeniyle Sağlık Uygulama Tebliği kapsamında kurumca karşılanmakta olduğunu, işgöremezlik maddi, manevi tazminat ve bakıcı giderleri gibi kurumca karşılanmayan talepler için sigorta şirketlerinin sorumluluğunun devam ettiğini, anılan şahsa yapılan tedavi giderlerinin niteliği ve bahsi geçen trafik kazasından kaynaklı yapılmış tedavi giderleri olup olmadığı hususlarının araştırılması gerektiğini belirterek neticede davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ilgili bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile 600,81 TL davacı alacağının ödeme tarihi olan 23/08/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, dair karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı HMK."nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK."nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2019 tarihinden itibaren 3.200,00 TL"ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup davacı ... lehine hükmedilen 600,81 TL maddi tazminata dair verilen karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı ... vekilinin davacı ... lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, sağlık sigortacısı olan davacının sigortalısına ödediği sağlık hizmet bedellerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, adli tıp uzmanı, SGK Emekli Başmüfettişi ve sigorta hukukçusu bilirkişiden 17.11.2019 tarihli heyet raporu alınmış, bu raporda davalı SGK"nın sorumlu olacağı miktar Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in 4/1 maddesine göre SUT (Sağlık Uygulama Tebliği) hükümlerine göre belirlenmiş, bu rapora da itibar edilerek hüküm kurulmuştur.
25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa"yla değişik 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 98. Maddesine göre; "Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır."
28038 Sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in 4/1 maddesine göre ise; "Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları tedavinin gerektirdiği tüm sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda karşılanır."
2918 Sayılı Yasa"nın 98. Maddesine bakıldığında, kazazedelerin devlet hastanesi, üniversite hastanesi, özel hastane gibi hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarında alacakları sağlık hizmetleri bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağının açıkça belirtildiği, ödeme esaslarına ilişkin hiçbir sınırlamanın getirilmediği anlaşılmaktadır.
Hal böyle iken; 28038 Sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in 4/1 maddesi ile, Sosyal Güvenlik Kurumu"nun ödemekle yükümlü olacağı miktarın Sağlık Uygulama Tebliği"nde yer alan hükümler doğrultusunda hesaplanacağı düzenleme altına alınmıştır.
Oysa Normlar Hiyerarşisi gereği izahtan varestedir ki; Kanun"un lafzına ve amacına aykırı olarak yönetmelik hükmü getirilemeyeceği gibi, taraflardan birine Kanun ile getirilen sorumluluk, Yönetmelik hükmü ile ne daraltılabilir ne de genişletilebilir. Kaldı ki Sağlık Uygulama Tebliği"nin 4. Maddesinin 1. Fıkrasının iptali istemiyle Danıştay 15. Dairesi 2013/7713 Esas sayılı dosya ile dava açılmış, Danıştay 15. Dairesince "2918 sayılı Kanun"un 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren değişik 98. maddesinde, trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağının belirtilmesine
rağmen, dava konusu Yönetmelik hükmüyle, tedavi giderlerinin, Kurumun sosyal güvenlik politikaları uyarınca belirlemiş olduğu Sağlık Uygulama Tebliğinde yer alan hükümler doğrultusunda karşılanacağı yönünde kısıtlama getirilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır." gerekçesiyle; Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. bendinde yer alan "Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda" ibaresinin 14/11/2013 tarihinde yürütmesinin durdurulmasına, 16/03/2016 tarihinde de "Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. bendinde yer alan "...Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda" ibaresinin iptaline karar verilmiştir. Anılan iptal kararı gereği, 6111 sayılı Kanun kapsamında kalan belgeli tedavi giderleri için SUT esaslarının uygulanması imkanı kalmamıştır.
Bu durumda, Kanun gereği kazazede için özel ve resmi sağlık kurumunda yapılan her türlü tedavinin -gerçek zarara işaret etmesi ve yaralanma ile uygunluk göstermesi şartı ile- davalı ..."nın sorumluluğunda olduğunun, bunun aksine Yönetmelik hükmüne itibar edilemeyeceğinin kabulü ile bu doğrultuda bilirkişiden ek rapor alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hatalı hukuki değerlendirme ve eksik inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin davacı lehine hükmedilen maddi tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.