2. Ceza Dairesi Esas No: 2020/17484 Karar No: 2020/9913 Karar Tarihi: 05.10.2020
Karşılıksız Yararlanma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/17484 Esas 2020/9913 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2020/17484 E. , 2020/9913 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Karşılıksız Yararlanma HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık hakkında ölçüm dışı kaçak elektrik kullanıldığına dair tutanak tutulduğu, 11.11.2013 tarihli tutanakta ise davaya konu 81910 nolu aboneye ait 75478467 seri nolu sayacın arşive alındığının belirtildiği, mahkemece katılan kuruma müzekkere yazılarak sökülen 75478467 seri nolu eski sayacın mahkemeye gönderilmesinin istenildiği ancak arşiv çalışması nedeniyle sayacın tespit edilemediği ve arşiv düzenlemesi yapıldıktan sonra gönderileceğine dair gelen cevap yazısına göre mahkemece sayacın gönderilmesinin beklenilmediği ve sanığın üç yıldır ikamet ettiği evde elekrik sayınca herhangi bir kontrol yaptırmadığını evde bulunmadığı bir zamanda katılan kurum yetkililerinin elektrik sayacını sökerek yerine digital elektrik sayacı takarak mühürlediklerini sonradan öğrendiğini, daha sonra gelen faturada kaçak elektrik kullanıldığına dair para cezası geldiğini savunması karşısında; sökülen 75478467 seri nolu eski sayacın katılan kurum tarafından tespit edilerek gönderildikten sonra; 05/07/2012 tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından, 6352 sayılı Kanun"un 84. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesine eklenen 5. fıkra uyarınca, zararın soruşturma tamamlanmadan önce tazmin edilmesi halinde kamu davası açılamayacağı, başka bir anlatımla zararın giderilmemesinin dava şartı olduğu dikkate alındığında, soruşturma aşamasında şüpheliye, belirlenen vergili ve cezasız zarar miktarını kamu davası açılmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde hakkında dava açılmayacağı da hatırlatılarak usulünce bildirimde bulunulup, makul bir süre tanınması ve soruşturma aşamasında zararın tamamen tazmini halinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, tamamen tazmin edilmemesi halinde ise dava açılması gerekmektedir. Ancak anılan şekilde soruşturma aşamasında kurum zararı bilirkişiye tespit ettirilmeden ve tespit ettirilse dahi usulünce bildirimde bulunulmadan sanık hakkında dava açılması halinde sanık kovuşturma aşamasında zararı tamamen giderirse, zarar soruşturma aşamasında giderilmiş gibi, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi, ayrıca sanığın 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin 5. fıkrası hükmünden kaç kez yararlandığının denetimi açısından verilecek kararın 6352 sayılı Kanun"un 103. maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun 6. maddesine eklenen 2. fıkra uyarınca adli sicilde bunlara mahsus sisteme kaydının sağlanması gerekir. Somut olayda; soruşturma aşamasında sanığa usulüne uygun bildirimde bulunulmaması karşısında, katılan kurumun vergili ve cezasız zararı bilirkişiye hesaplattırılarak, bilirkişi tarafından hesaplanan zararın makul süre içerisinde giderilmesi halinde 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma koşulu gerçekleşmediğinden hakkında düşme kararı verileceğine dair sanığa ihtaratta bulunulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 05/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.