1219 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/12895 Esas 2016/6623 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/12895
Karar No: 2016/6623
Karar Tarihi: 09.03.2016

1219 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/12895 Esas 2016/6623 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 1219 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkum edilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararına göre, 1219 sayılı Kanun'un 41. maddesinde korunan hukuki yarar kamu sağlığı olup, suçun mağdurunun ise toplumu oluşturan bütün bireyler olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, diş tabibi olmadığını bilen kişiye tedavi yaptıranların suçun mağduru olmadığı görülmektedir. Ancak, sanığın farklı zamanlarda bir suç işleme kararı çerçevesinde diş tedavisi yaptığı gözetilmediğinden, tayin olan cezanın zincirleme suça ilişkin TCK'nın 43/1. maddesi ile arttırılması gerektiği belirtilmiştir. Sanığın 1219 sayılı Kanun'un 5728 sayılı Kanun ile değişik ek 7/2. maddesi gereğince cezalandırılması gerektiği, ancak yazılı şekilde aynı Kanun'un 41. maddesi uyarınca ceza tayininin yapılması doğru değildir. Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkum edilen sanık hakkında 5237 Sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hüküm giydirilmiş olsa da Anayasa Mahkemesi'nin ilgili maddesinin bazı hükümlerini iptal etmesi nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerekmektedir. Bu nedenle, hükmün düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır. Kanun madd
19. Ceza Dairesi         2015/12895 E.  ,  2016/6623 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 1219 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.05.2014 gün, 2013//7-465 Esas ve 2014/276 sayılı kararında da belirtildiği üzere; 1219 sayılı Kanun"un 41. maddesinde öngörülen suçla korunan hukuki yararın kamu sağlığı, suçun mağdurunun ise toplumu oluşturan bütün bireyler olduğu, diş tabibi olmadığını bildiği kişiye tedavi yaptıran kişilerin ise suçun mağduru değil konusu oldukları cihetle; somut olayda bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda diş tedavisi yapan sanık hakkında tayin olan cezanın zincirleme suça ilişkin TCK"nın 43/1. maddesi ile arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından ve belgeli diş protez teknisyeni olan sanığın, 1219 sayılı Kanun"un 5728 sayılı Kanun ile değişik ek 7/2. maddesi delaletiyle 41. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde doğrudan aynı Kanun"un 41. maddesi uyarınca ceza tayini, sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, hükümden TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine ""24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına," ibaresi yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.