Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/1040 Esas 2020/3342 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1040
Karar No: 2020/3342
Karar Tarihi: 04.06.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/1040 Esas 2020/3342 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalılar adına kayıtlı olan taşınmazın satış vaadi sözleşmesi ile davacı tarafından satın alınması sonucu yaşanan tapu iptal tescil terditli tazminat davası, mahkeme tarafından reddedilmişti. İlk derece mahkemesinin bu kararına yapılan temyiz başvurusu sonucu yapılan bozma kararı sonucunda davacının lehine karar verilmiştir. Ancak, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454'üncü madde hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, karar düzeltilme istemi REDDEDİLMİŞTİR.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu geçici 3. maddesi uyarınca bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454'üncü madde hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 6100 sayılı Kanunun 341 ila 381. maddelerinde istinaf, temyiz ve yargılamanın iadesi kanun yollarına yer verilmiş, 1086 sayılı HUMK'nun döneminde tanınmış olan karar dü
14. Hukuk Dairesi         2020/1040 E.  ,  2020/3342 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal tescil terditli tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 19.11.2019 gün ve 2018/5668 Esas, 2019/7848 Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal tescil terditli tazminat davasıdır.
    Davacı vekili, müvekkilinin ... ilçesinde bulunan 1689 ada 13 parsel sayılı taşınmazda davalılar adına kayıtlı olan toplam 150/20364 hisseyi Kadıköy 1. Noterliğinde düzenlenen 12.07.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını belirterek satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil terditli 250.000TL tazminat istemiş ve tazminat talebini 26/02/2015 tarihli duruşmada 500.000,00TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalılar vekili, satış vaadi sözleşmesi yapılırken davacının taşınmazın tapusuz olduğunu bildiğini ve sözleşmenin geçersiz olduğunu, sözleşmenin ancak zilyetliğin devri olarak yorumlanabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme 23.02.2017 tarihinde davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince reddine ilişkin karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 2017/5812 Esas, 2018/1889 Karar ve 13.03.2018 tarihli kararı ile, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiş, ilk derece mahkemesi tarafından bozma kararına uyulmasına karar verilerek davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 373/4 uyarınca davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 19.11.2019 gün ve 2018/5668 Esas ve 2019/7848 Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir.
    Davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi uyarınca; bölge adliye mahkemelerinin Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı; bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454"üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı belirtilmiştir.
    Bölge adliye mahkemelerinin 20/07/2016 tarihinde tüm yurtta göreve başlayacağı 29525 sayılı Resmi Gazete"de ilan edildiğinden, bu tarihten sonra verilen kararlar hakkında 6100 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümleri uygulanacaktır. 6100 sayılı Kanunun 341 ila 381. maddelerinde istinaf, temyiz ve yargılamanın iadesi kanun yollarına yer verilmiş, 1086 sayılı HUMK"nun döneminde tanınmış olan karar düzeltme yoluna yer verilmemiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi üzerine Dairemizce verilen ilama uyan ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 373/4 uyarınca temyizi sonucunda Dairemizce verilen kararlar aleyhine karar düzeltme yoluna gidilmesi mümkün olmadığından bu yöndeki dilekçenin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekili tarafından verilen karar düzeltme istemini içeren dilekçenin REDDİNE, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, 04.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.