9. Hukuk Dairesi 2018/4083 E. , 2020/19603 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : .... Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait işyerinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, iş akdinin haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiğini, işe iade davası sonrasında davacının ... bünyesinde işe başlamasına karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, davacıya işçilik alacakları ödenirken toplu iş sözleşmesi hükümlerinin dikkate alınmadığını, yıllık izin ücretinin toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmediğini, bakiye kıdem tazminatı ile ihbar tazminatının, bakiye boşta geçen süre ücreti alacağı ile işe başlatmama tazminatının ve yıllık izin ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, talep edilen işçilik alacaklarının zamanaşımına uğradığını, yüklenici firmalar ile arasında asıl alt işveren ilişkisi bulunmadığını, muvazaalı bir devir bulunmadığını, davacının yıllık izin ücreti talebinin de haksız olduğunu, davacının işe başlatılmadığı tarih fesih tarihi olarak düşünülemeyeceğinden işçinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve diğer alacaklarının iş akdinin gerçek fesih tarihi göz önünde bulundurularak hesaplanması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının belirsiz süreli iş akdiyle çalıştığı, kesinleşmiş mahkeme kararı ile hizmet alımı olarak adlandırdığı ilişkinin muvazaalı olduğunun tespit edildiği, davacının baştan beri ..."ın işçisi olarak kabul edilmesi ve kadrolu ... çalışanlarının yararlandığı tüm haklardan yararlanması gerektiği kanaatiyle kesinleşen işe iade kararı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
Davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Davacıya davalı tarafça fesih sonrası kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapılmış olmasına göre, davacının iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödemesini gerektirir şekilde sona erdirildiğinin davalı tarafça da kabul edilmiş olduğuna ilişkin Mahkemenin ulaştığı sonucun doğru olduğu, davacının dava dışı şirketlerle ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespit edilmiş olmasına, işe iade davasında davacının ...’daki işine iadesine karar verilmiş olmasına göre davalı tarafın husumet itirazı da haksız olduğu,davacının dayanışma aidatı dilekçesi verdiği, davacının işe başlatılmadığı tarih itibariyle ücretine göre hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatı farkı ile işe başlatmama ve boşta geçen süre alacağı farkı ile yıllık izin ücretine ilişkin karar yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde 14 yıl 1 ay 2 gün çalışması bulunan davacının çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmadığı kabulüne göre yıllık ücretli izin karşılığı alacak hesabı yapılmıştır. Davacının çalışma süresi boyunca hiç ücretli izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, hakimin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde düzenlenen davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; Mahkemece davacı asilin çalışma süresi boyunca ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusunda beyanı alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.12.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.