Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/200 Esas 2010/11937 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
1- Takibe konu edilen 25.08.2008 keşide tarihli ve 45.500 YTL miktarlı çek yönünden takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı oluştuğundan ve mahkemenin bu çekle ilgili kararında bir isabetsizlik bulunmadığından alacaklı vekilinin bu çeke yönelik temyiz itirazlarının reddine,
2- 25.08.2008 keşide tarihli ve 47.500 YTL bedelli çekle ilgili temyiz istemine gelince;
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde oluşan zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına yöneliktir. Borçlular hakkındaki kambiyo senetlerine özgü takip, 12.12.2008 tarihinde kesinleşmiş bulunmaktadır. Borçlu vekili, 25.08.2008 keşide tarihli ve 47.500 YTL"lik çek için, 09.06.2009 tarihinde alacaklıyı da hasım göstererek Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit davası açmış bulunmaktadır. Sözü edilen bu dava takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde ve 6 aylık zamanaşımı süresi dolmadan açılmıştır. HGK.nun ve Dairemizin yerleşik uygulamalarından da anlaşılacağı üzere süresinde açılan menfi tespit davası, zamanaşımını kesen nedenler arasında bulunmaktadır.
O halde mahkemece bu çeke ilişkin olarak borçlunun isteminin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),  11.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.