12. Ceza Dairesi 2015/2289 E. , 2015/4127 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK" nın 89/4, 22/3, 62/1, 51/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin bir nedene dayanmayan, katılan vekilinin, eksik inceleme ile karar verildiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, Türk Ceza Kanunu"nun 89/4, 22/3, 62 maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 22.02.2010 tarih ve 2008/41 E. 2010/70 K sayılı kararının 24.05.2010 tarihinde kesinleşmesinden sonra sanığın deneme süresi içerisinde 01.12.2011 kesinleşme tarihli kasten yaralama suçunu işlemesi nedeniyle hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair aynı Mahkemenin 13.06.2012 tarihli ve 2011/577 esas, 2012/378 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
1- 5271 sayılı Kanunun 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hüküm de önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yöneliktir. Yeniden hüküm verilmesi ise yalnızca sanığın “kendisine yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilememesi" halinde mümkündür. Bu şart gerçekleştiğinde, sanığa yeni bir imkan sağlamayı düşünen yasa koyucu, yükümlülüğün yerine getirilememesi haline münhasır olarak mahkemeye, sanığın durumunun değerlendirilmesi suretiyle, cezanın kısmen infazına yada önceki hükümde yasal zorunluluk nedeniyle tartışılamayan erteleme veya seçenek yaptırımlara çevirme kurumlarının değerlendirilmesi suretiyle yeniden hüküm kurması imkanını sağlamıştır. Bu son halde dahi mahkeme, sübut ve nitelendirmenin değiştirilmesi veya önceki uygulamadan dönme yönünden bir imkâna sahip olmamakta, yalnızca önceki hükmün varlığı kabul edilerek, belirli bir kısmının infaz edilmemesi ya da önceki hükümde değerlendirilemeyen TCK’nın 50 veya 51. maddelerinin uygulanması yetkisine sahip olabilmektedir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, ... Asliye Ceza Mahkemesince, sanığın TCK‘nın 89/4, 22/3, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına karar verilmiş, sanığın denetim süresi içinde işlediği kasten yaralama suçundan 25.10.2011 tarihinde... Sulh Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet hükmünün 01.12.2011 tarihinde kesinleşmesi üzerine, mahkemesine hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının değerlendirilmesi için yapılan ihbar ile, dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, sanığın Türk Ceza Kanunu"nun 89/4, 22/3, 62/1, 51/1-3 maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılarak cezanın ertelenmesine karar verilmesi,
2- Olaydan yarım saat sonra 64 promil alkollü olduğu tespit edilen sanığın idaresindeki otomobil ile gece vakti aydınlatması bulunan, meskun mahaldeki tek yönlü, 7 metre genişliğindeki yolda seyrederken yolun solunda orta refüjdeki çimleri sulamak üzere tepe lambası yanık ve varlığı dubalarla işaretlenmiş aracı son anda farkederek direksiyonu kırdığı ve yolun sağında kaldırımda yürüyen yayalara çarparak, bir kişinin kemik kırığı olacak şekilde, bir kişinin de basit yaralanmasına neden olduğu, basit yaralanan müşteki ..."ın 13.06.2012 günlü celsede şikayetten vazgeçtiği, TCK"nın 89/5. maddesinde, bilinçli taksir ile dahi olsa TCK"nın 89/1 maddesindeki yaralanmaların şikayete tabi olduğunun belirtildiği, bu kapsamda sanığın sadece katılanın yaralanmasından sorumlu tutulup, 5237 sayılı TCK"nın 89/1, 2-b, 22/3 maddesi gereğince hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre;
3- Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, mahkemenin kabulü ve oluşa göre sanığın, tam kusurlu olarak sebebiyet verdiği kaza neticesinde bir kişinin basit, bir kişinin nitelikli şekilde yaralandığı gözetilerek, hak ve nasafete uygun bir ceza tayini yerine, asgari hadden ceza tayin edilmesi,
4- Sanık hakkında TCK" nın 89/4 maddesi gereğince belirlenen 6 ay hapis cezasının aynı Kanunun 22/3 maddesi gereğince yarı oranında arttırılması sırasında 9 ay hapis cezası yerine 12 ay hapis cezası ile cezalandırılarak fazla ceza tayini,
5- Sanık hakkında verilen hapis cezasının ertelenmesine karar verilirken, TCK"nın 51/7. ve 8. maddesi uyarınca "Belirlenen denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin ve denetim süresinin iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağınının" belirtilmemiş olması,Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 05/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.