Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/27411
Karar No: 2022/3461
Karar Tarihi: 28.02.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/27411 Esas 2022/3461 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/27411 E.  ,  2022/3461 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Aydın 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı vekili tarafından istinafa başvurulması üzerine; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne dair verilen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi sonucunda kararın davalı lehine bozularak Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen direnme kararının Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle, 6100 sayılı HMK’nun 373/5. maddesi gereği temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    K A R A R
    1-Davacılar vekilinin temyiz istemi yönünden; Bölge Adliye Mahkemesi ilk kararını davacı taraf temyiz etmemiştir. Bu kararı temyiz etmeyerek kendileri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararını şekli anlamda kesin hükme dönüştürmüşlerdir. Dairemiz bozmasından lehine bir sonuç doğmayacağı gibi yerel mahkemenin direnme kararını temyiz etme hakkı da ortadan kalkmıştır.
    Bu durumda ilk kararı temyiz etmeyerek, kendisi için (şekli anlamda) kesin hükme dönüştüren davacıların direnme kararına yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmelidir.
    2-Davalı vekilinin temyiz istemine gelince;
    Dava, taksirle yaralama nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili; davalının olay tarihinde av tüfeği ile ateş ederek, müvekkili ...'yi yaraladığını, müvekkilinin iş gücü kaybına uğradığını, uzun süren tedaviler nedeniyle manevi zarara uğradığını, diğer davacıların da müvekkili ... annesi ve babası olduğunu, çocuklarının sakat kalması nedenleriyle manevi zarar gördüklerini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 1.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın, diğer davacılar ... ve ...'nin her biri için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesiyle maddi tazminata ilişkin talebini davacı ... için 121.762,00 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; olay tarihinde müvekkilinin, davacı ve dava dışı bir başka arkadaşı ile birlikte av tüfeği ile atış yaptıklarını, olayın kaza sonucu meydana geldiğini belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 121.762,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, davacılar ... ve ...'nin her biri için 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce davalı vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK'nun 353/1. fıkra (b-2) bendi gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkemesi olan Aydın 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/379 Esas-2019/70 Karar sayılı 26/02/2019 tarihli kararının kaldırılmasına, düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 97.409,60 TL maddi ve 18.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, davacılar ... ve ...'nin her biri için 4.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 16/06/2021 gün, 2020/2633 esas ve 2021/3196 karar sayılı ilamıyla, temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, usuli kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas alınan gelir, esas alınan asgari ücret yılı, işlemiş/işleyecek dönem tarihleri gibi) davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre belirlenmesi suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesince “... maluliyet ve geçici iş görmezlik tazminatı hesaplamalarında, bakiye ömür süresi tespitinde daha güncel ve ülkemize ait veriler kullanılarak hazırlanmış olan TRH 2010 yaşam tablosunun esas alınmasının gerçek zarar tespiti ve uygulama birliği açısında daha isabetli olacağı halde PMF 1931 yaşam tablosu esas alınarak hesaplama yapılmış olması yerinde değilse de, davacının bu yönde talebi ve istinaf itirazı olmadığı gibi 6100 sayılı HMK'nun 357/1 maddesi hükmüne göre istinaf aşamasında ıslah imkanı da yoktur. İlk derece mahkemesince alınan 17/01/2018 tarihli raporda 21 (+/ay) yaşında olan bir erkek kişinin PMF 1931 yaşam tablosuna göre bakiye yaşam süresi 44,59 yıl iken TRH 2010 yaşam tablosuna göre bu süre 53,04 yıl olarak gösterilmiştir. Bu halde TRH 2010 yaşam tablosundaki daha uzun yaşam süresine göre yapılacak hesaplamanın davalı aleyhine sonuç yaratacağı ve bu yöndeki istinaf itirazı aleyhine sonuç vereceği açıkç olduğundan sonuca etkisi olmayacaktır. 6100 sayılı HMK'nun 266. maddesi hükümleri uyarınca genel bilgi ve tecrübe ile ya da hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgi ile tespitti mümkün olan bir konuda bilirkişiye başvurulamaz. Dava dosyası içindeki veriler itibarıyla, TRH 2010 yaşam tablosuna göre yapılacak tazminat hesabının davalı aleyhine sonuç verip vermeyeceği genel bilgi ve tecrübe yanında hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgi ile tespit ve değerlendirilmesi mümkün olduğundan, davalı aleyhine olacağı belirgin olan fazla tazminat hesaplanması yönünde ek bilirkişi raporu alınmasına ihtiyaç duyulmamıştır. Davanın geçirdiği yargılama süresi de gözetildiğinde, makul süreden daha uzun süren yargılamanın, davada istenilen miktar bakımından yukarıda açıklanan kazanılmış hak kuralı nedeniyle sonuca etkisi olmayacağı açık olan bir konuda alınacak ek bilirkişi raporu alınması yargılamanın daha da uzamasına yol açacağı ve usul ekonomisine de uygun olmayacağından bu yönde inceleme yapılmasına gerek olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak ...” direnme kararı verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun 373/5. maddesi gereği yapılan incelemede her ne kadar Dairemiz bozma ilamında temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, usuli kazanılmış haklar gözetilerek karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuş ise de 21 yaşında olan bir erkek kişinin PMF 1931 yaşam tablosuna göre bakiye yaşam süresi 44,59 yıl iken TRH 2010 yaşam tablosuna göre bu süre 53,04 yıl olarak gösterilmiştir. Açıklanan nedenle, TRH 2010 yaşam tablosundaki daha uzun yaşam süresine göre yapılacak hesaplama da davalı aleyhine sonuç yaratacaktır. Bu durumda yeniden bilirkişi raporu alınmasının yargılamanın uzamasına sebebiyet verecek olması ve usul ekonomisi de birlikte gözetildiğinde direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, Dairemizin bozma kararı kaldırılarak temyiz incelemesine geçildi.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına ve TRH 2010 yaşam tablosundaki daha uzun yaşam süresine göre yapılacak hesaplamanın ilk kararı temyiz eden davalı aleyhine sonuç yaratacağı da gözetildiğinde bölge adliye mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nun 370/1. ve 373/5. maddeleri uyarınca ONANMASINA, HMK 373. maddesi uyarınca dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 6.323,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına ve peşin alınan harcın temyiz eden davacılara geri verilmesine 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi