20. Hukuk Dairesi 2013/8810 E. , 2014/792 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi, ..., davalı ..., müdahiller ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü, 115 ada 4 parsel sayılı 11251 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/3"er hisse itibariyle davalı ..., ... ve ... adına tesbit edilmiş, davacılardan Hazine Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu; Orman Yönetimi, orman sayılan yer olduğu; ..., tamamının kendisine ait olduğu; ..., 1511 m2"sinin kendisine ait olduğu; müdahiller ise, 13.12.2000 tarihinde taşınmazı satın aldıkları iddiasıyla dava açmışlardır.
Mahkemece, Hazinenin davasının kabulüne, diğer davaların reddine ve dava konusu parselin tutanağının iptali ile dere yatağı niteliğiyle tesbit harici bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi, ..., davalı ..., müdahiller ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi kurulu tarafından, 1969 tarihli resmi belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, ancak; alabalık çiftliği olarak işletilen taşınmazın 1946, 1974 ve en son da 1990 yılında sele maruz kaldığı, bu sırada balıkların zarar gördüğü, kumluk, çakıllık toprak yapısı nedeniyle tarımsal faaliyete elverişli olmadığı, halen sınırdaki çayın taşkın etkisinde bulunduğu ve gerek mahkemece alınan; gerekse davacı ..."ün dosyaya sunduğu uzman jeolog raporlarına göre, ancak, sedde inşaasından sonra derenin olumsuz etkisinden kurtulabileceği, bu hali ile zilyedlikle kazanılabilecek yerlerden olmadığı saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince müdahillerden ve ..."dan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdıkları temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimi ile ..."e ayrı ayrı yükletilmesine 21.01.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.